1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1073
Okunma

sularla çevrilmiş adaların yol güzergahında,
mavi bir sandal dalgalara diş bileyerek geçiyor
yine bu güzergahta bir kıta keşfediliyor, nice ümitlerle
geçiyor içlerinden, kuruntusuz bir sandal geçiyor içlerinden...
alnına sürüyor göğü, alnı apak; alnın da bir gökyüzü alnı apak
savunmasız bir halde koşuyor adalara sandal,
prangalarla çevrilmiş bileklerinden aksayarak koşuyor....
düşüyor kürekler suya; suda oluşan binbir çeşit halka
bir şiir çıkabilir hemen şurada, dalgaların arasında
ve dımdızlak ortada kalabiliriz biz , büyük bir ihtirasla
ellerini sallayıp yürüyor sandal, heybetli dalgalar arasında
koşuyor sandal, yürüyor sandal; büyük bir ihtirasla...
ellerimiz eski bir tekke zaviyesinde mahkum kalmış gibi
seyyahlar yoldan dönmüş, heybeleri bomboş, karınları aç
sularla çevrili sahraların yol güzergahında, kızgın bir saç
kelle koltukta bedeviler at üstünde ve aç karınlarıyla kumda
geziyor sularla çevrili sahralarda sandal, yürüyor sandal...
kristal yağmurlar yağıyor üstümüze ve hala sandal yürüyor
bir millet göçüyor beyaz zambaklar ülkesine, sandallar ile
nuh aleyhisselam yürüyor, sandal yürüyor, ülke yürüyor....
ve bir insan keşfediliyor onca güzellikler, onca nimetler içinde
cudi bir tepede bakınıyor gök rahmine, küflenmiş tahta kürekleriyle
bir sandal süzülüyor mavi düşlerde, bir sandal yürüyor, bir sandal...
Zeki Altın
’’Bu şiir NUN edebiyat dergisinin(2014 Haziran-Temmuz) 14. sayısında yayınlanmıştır..’’