0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
771
Okunma
bir mazide inikas eden gözlerdi kalan
bir taşın ortasından rızasız isyan
bir çift ağlamamaya çalışan göz
bir değil iki sarmaşığa sarılan zehirdi bu ziyan...
yalan değil zehirdi inan ve geriye yoktu kalan
panzehir
bir kalan...
bir kalan yoktu ki can
kalan yoktu ki
eşiyordu hiçliğimi öyle annesiz bir tavşan
diyarım yüzyıllarım hepsi hikaye
aç fikir gibi kemirirken zamanı
zaman
savaş bölgesine giren zırhlı bir panzerdi zaman
ve panzer anın tebessümünü ezer...
dedim ya hikaye
yüzyıllarım hikaye
sensizliğin cehenneminde gözyaşlarım gezer
umudum saklı
lakin hangi günün birinde
umduğum haktı
ruhum sema da ben yerin dibinde...
şimdi
yakarışlarımın yakışıksızlığı sorgulanırken
bir kaç edepten yoksun vicdansızlarca
diyorum
sadece benim suçum
benim hudutsuzluğum
namussuzluğun noktasına gelince
benim susuzluğun diyorum
benim güçsüzlüğüm...
o benim
susuzluğum
tamam rıza ettim susun diyorum
susuyorlar
sanki seni konuşmaya açlar susuzlar
susuyorlar
aslında muhtaçlar
milyon kıskançlığın kıskacı arasında
canım yanarken
susuyorum ben de sana
cana
bir damla sana hasretken
yıkılıyorum
tekrar ve tekrar
kanmıyorum
kanamıyorum
kanıyorum
ya da kandırılıyorum
infilak ediyorum rızasız isyanımda
isyanın günahını unutmuşluğuma verip
rızasız ama zoraki
arşa hasret lakin en dip
can verip...
can verip anla
öyle zor ki
öyle...
can-i
5.0
100% (1)