12
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
3250
Okunma

şimdi ayrılık hikayelerine yazılıyor adımız
karanlıklar yutarken çığlığını
kadınlığına diz çöktü tövbeler
eksilen gece vardiyalarında boşalan adamlar
cümleleri eksilirken dönüş kapısında
çizdiler ölümü duvarlara
yarasalar tenini sürerken avuçlarıma
penceremde ciğeri yırtılan kuş ölüleri
solgun saçların rengi
her yemininde yürek sancısına tuz basan sevgili
şimşekler yalarken dağların eteklerini
hüzün suya, suya gölgen düştü
sanrılar öptü sızlayan dudaklarını
söküp saçlarından rüyalarımı
alıp giden ay
çığlığımı bırakırken ceplerine
yıkadı şiirleri gözyaşları
yağmur yağıyor nefesim gibi kesik kesik
zaman dakikaya çakılmış bir yalan
soğuk bir esintiye teslim omuz başlarım
dudağımda açmayı unutan bir tomurcuk
gar kaldırımlarında ömür sökerken vedalar
nefessiz
son yolcusu ömrümün boyun çukurumda
elleri tütün kokan kadınlar
yüreğini sürdü kaldırım taşlarına
kül tablasında titreyen bir duman
çatlamış bir gülüş konulan son nokta
hoşcakal mayıs çiçeğim
umuduna hüzün sürüldü doğmaktan korkan kızların
ana karnında emzirsen ayrılıkları
ufalır gölgen
korkak ayak seslerinin ürkekliğinde
çıkar annesinin koynundan
intiharı düşler uçurumlarda
perişan adımlar şair ömrünün son yolunu
her yer harf yığını
her yer sayfa ölüsü
ayaklarında ağırlığın
duvarlarda el izleri
yokluğunu birleştirirken kaldırımlarda
sövgüler boynu bükük kalırır kül tablasında
beni nefret çığlıklarıyla bırakın uçurumlara
5.0
100% (31)