sen yayılmacı değilsin diye çirkin var yalanlar işe yaramıyor eskisi kadar doğrular yanlış adres vermiş geri dönüyor tüm mektuplar ölümün hiçbir tesellisi kalmadı sevgili cennete kabul edilmiyor hiçkimse erkenden öldü diye çocuklar
yani sevgili; hergün senden başka herkesin sevebileceği bir sen alıyorsun yanına ayaklarında her ölünün ardından söylenen ama yakıldığı ilk cesetten başka hiçbir cesede yakışmayan ağıtlar..
yürüyorsunuz!!! kaldırım taşı değil o kendi ayaklarının altında eriyen sensin o her gün biraz daha hızlı ve taze eskiyen duruyorsunuz!!! böyle bir duruşa tanık olmamıştır istanbulda kaldırımlar..
yine o baş ağrısı yeterince değilmiş gibi yüzümü biraz daha çirkinleştiren -farkındayım araya laf karıştırıyorum- çünkü sana senden daha yabancı ve benden daha yalancı bir şiir söyleyemem biliyorum..
yanlış yazılmış ve üstü çizilmiş birer sözcük’üz hangi cümlede geçtiğimizi anımsamıyorum -suhufu ibrahimdi sanırım- yazılmış tüm mektuplara kanıyorum...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
yine o baş ağrısı yeterince değilmiş gibi yüzümü biraz daha çirkinleştiren -farkındayım araya laf karıştırıyorum- çünkü sana senden daha yabancı ve benden daha yalancı bir şiir söyleyemem biliyorum.............................................tek yalansız şiirlerdi belkide,süslü sözlerle içimizi döktük satır aralarına.kutladım
"fabrikada tütün sarar,sanki kendi içer gibi oturmuşta hayal kurar bütün insanlar gibi" ah be ahmed abi; kafiyeler bile yetmiyor artık anlatmak için derdimizi
hiçbir yağmuru cama çıkacak kadar ilginç bulmuyor arap kızı fabrikalardan geliyor bu kancık kahkahalar artık ağlamıyor fabrika kızı
anlayacağın abi eskisi kadar ince değil hiçbir sızı zaten olsaydı saçma kafiyeli olmazdı bu yazı..
***olduğundan az gösteriyor kafiye bu mendebur acımızı..
"fabrikada tütün sarar,sanki kendi içer gibi oturmuşta hayal kurar bütün insanlar gibi" ah be ahmed abi; kafiyeler bile yetmiyor artık anlatmak için derdimizi
hiçbir yağmuru cama çıkacak kadar ilginç bulmuyor arap kızı fabrikalardan geliyor bu kancık kahkahalar artık ağlamıyor fabrika kızı
anlayacağın abi eskisi kadar ince değil hiçbir sızı zaten olsaydı saçma kafiyeli olmazdı bu yazı..
***olduğundan az gösteriyor kafiye bu mendebur acımızı..
Hallâk-ı cihân âleme kıldıkda tecellî இܓ Her şahsı birer hâl ile kımış mütesellî. இܓ
*Celâl Hüseyin Çelebi *
இܓ Türkü - இܓ çirkin இܓ (uzun hava) - Dailymotion video http://www.dailymotion.com/video/xxf3i8_turku-cirkin-uzun-hava_music 10 Şub 2013 ... "ARI ÜRÜNLERİ KULLANMAK DOĞAL ve İLAHİ BİR SAĞLIK KORUMA YÖNTEMİDİR!" http://www.sonergenel.com/
Bu dünyâdır ;gâhî matem gâhî sûr
*Bâkî *
இܓ "Ekser seyr-i sülük-ü velayet ona göre seyr-i enfüsi ve seyr-i afaki bu suretle cereyan ediyor..."
***
"Ezcümle, tarikatte "seyr-i enfüsî" ve "seyr-i âfâkî" tabirleri altında iki meşrep var."
"Enfüsî meşrebi, nefisten başlar, hariçten gözünü çeker, kalbe bakar, enâniyeti deler geçer, kalbinden yol açar, hakikati bulur. Sonra âfâka girer. O vakit âfâkı nuranî görür. Çabuk o seyri bitirir. Enfüsî dairesinde gördüğü hakikati, büyük bir mikyasta onda da görür. Turuk-u hafiyenin çoğu bu yolla gidiyor. Bunun da en mühim esası enâniyeti kırmak, hevâyı terk etmek, nefsi öldürmektir."
"İkinci meşrep âfâktan başlar, o daire-i kübrânın mezâhirinde cilve-i esmâ ve sıfâtı seyredip sonra daire-i enfüsiyeye girer. Küçük bir mikyasta, daire-i kalbinde o envârı müşahede edip, onda en yakın yolu açar. Kalb âyine-i Samed olduğunu görür, aradığı maksada vâsıl olur."(1)
Tefekkür, Allah’ın kainat mektebinde isim ve sıfatlarının tecellilerini okuyup ona göre iman ve amelde bulunmak demektir. Her şey üstünde Allah’ın isim ve sıfatlarının nakışlarını ve tecellilerini görüp okumak ve bunları marifet ve muhabbete vasıta yapmak, tefekkürü diğer düşüncelerden ayırıyor. Yani insanın felsefi bir nazar ile kainatı incelemesi ve hayretler içinde kalması İslam dilindeki tefekkürle aynı değildir.
Tefekkür kuru bir düşünce ve akletmek değildir; içinde marifet, muhabbet ve ibadetin de bulunduğu kapsamlı bir terimdir. Bu kıvamdaki bir tefekkür hem imanı hem ibadeti hem düşünceyi hem de ahlakı inkişaf ettirir. Risale-i Nurların bütün parçaları tefekkürün somut bir şekli gibidir.
Ayat-ı Afakiye: İnsan dışında bulunan bütün kainat ve kevniyattır. Güneş, ay, yıldızlar gezegenler, bağlar bahçeler, sular, toprak, hava vs... hepsi Allah’ın varlığına ve birliğine işaret eden afaki delillerdir. Kainattaki bütün eşya hikmet ve inayet lisanı ile bize Allah’ı tarif eder, onun kudsi isim ve sıfatlarını bize tanıttırır. Kur’an'da tevhidin ispatı sadedinde zikredilen ekser ayetler bu nevidendir. Risale-i Nurların ekser Risaleleri hususen Ayet-ül Kübra risalesi bu kabilden delillerden bahseder.
Ayat-ı Enfüsiye: İnsanın iç alemindeki delillerdir. Nasıl koca kainat Allah’ın varlığına ve birliğine şahitlik ediyor ise, aynı şekilde küçük bir alem ve kainat olan insanın mahiyeti ve manevi cephesi de aynı şekilde Allah’ın varlığına ve birliğine şahittir.
Allah’ın varlığına ve birliğine kainat makro delil iken, insan mikro delildir. Tevhide kainat azametli ve haşmetli bir levha iken, insanın iç alemi ise okunaklı ve kolay anlaşılır mütevazı bir levhadır. Kainat vahdani bir delil iken, insan ehadi bir delildir.
(1) bk. Mektubat, Yirmi Dokuzuncu Mektup, Dokuzuncu Kısım
oyle bir yayil ki.. yayilma.. cirkin olan her seyi.. guzel etme gorsunler..
bunlar cok gozel seyler..
yalanlar işe yaramıyor eskisi kadar doğrular yanlış adres vermiş geri dönüyor tüm mektuplar..
kime inanalim sastik..
amedin kara dedigine memed ak diyor..
dun gomonisler moskovaya diyen aga babalari.. bugun kremlinin yenileme ihalesini aldi..
masaya yumrugu..
dumlupinar diye indirenlerin ..
slkma bas.. mini etekli hali.. cok komik..
esas dogru sandalye.. koltuk galiba..
oturmali..
yayilmali.. yayilmali.. yaymali..
ölüm ün hiçbir tesellisi kalmadı sevgili cennete kabul edilmiyor hiçkimse erkenden öldü diye çocuklar..
cocuklar yasamali olmesin..
sevilelim sevelim..
alevi sunni turk kurt turkmen dadas.. haydi omuz omuza..
savasmiyalim sevilelim.. sevelim..
bu adeta.. milli duygu ve hislerime tercuman oldugu denli..
bize turkulerimizi soyletmiyorlar robeson..
kartal kanatli manitam.. diyerek..
esas devrim mucadeleleri arkasina sakladigi.. sevgisi askini..
titirek ve bugulu sesi ile ort bas etmiye calissa bile..
icerim yagini..
bir cig kutlesi gibi.. sana senden yabanci.. benden yalanci siir soyluyemem..
le le le ley hobarey..
aah icin icin bu icin acik gider gozlerim..
koparip.. yerinden soker..
bu salt.. yigitlik kahramanlik uzre yazilmayip..
ulvi uhrevi dalgalari dahi sarz eden..
bu.. bu..
icerisi.. fikir barindirir.. her kitasi feyz aldigim..
yani sevgili; hergün senden başka herkesin sevebileceği bir sen alıyorsun yanına ayakların da her ölünün ardından söylenen ama yakıldığı ilk cesetten başka hiçbir cesede yakışmayan ağıtlar..
taklit batagin da..
evrim.. evet var idi.. ilk kim soydu muzu kabuktan.. oteki taklit etti onu.. sozde adina inkisaf dendi..
ilk yakilan agit tur turevini degistirmeksizin yenilige ayak diremeler..
oylesi pespaye cirkinlikte ki..
ve salt bu cirkini guzel etme adina bile olsa.. sana ait.. yeni sey soyle ey sevgili..
yürüyorsunuz!!! kaldırım taşı değil o kendi ayaklarının altında eriyen sensin o her gün biraz daha hızlı ve taze eskiyen duruyorsunuz!!!
hic bir sey goruldugu algilandigi gibi degil..
o dunyaya dil cikaran.. ihtiyar keci dogru soyluyor..
böyle bir duruşa tanık olmamıştır istanbulda kaldırımlar..
bana gore.. yasanmadi boylesi ask.. suhufu ibrahim basta olma uzre her soze kaniyorum..
suphe gibi basa dikenli tac takmaksizin..
korkunc bir teslimiyet ile..
kendinden once hangi sakiz cignenmis gevelemekte..
ayni cirkinlik berdevam ettirmedeyim..
baska diycek sozum yok ey sevgili taha ne diyeyim.. .......
laf olsun torba dolsun degil..
lslk kandil mesale mesajlar..
yee yer.. guvecte muhallebi lezzeti.. ask sevgi kokan pasajlar..
emek caba tabak kimin ortada..
hatira dolu bu kervanda..
his beni yaniltmadi.. sansar.. pilic apardigi kumesi yedi kez sarsar..
geldim dus kirik olmadim..
enfes kapama pilav tattim..
yayik ayran gonul yareme iyi geldi..
kaysi ic badem.. zihni acar..
dilden dut pestili ve pekmez dokulur..
bu.. ekolojik.. bu organik.. bu katkisiz ve sek..
gelecek sairin kutlarim.. dayim ol yurek.. susma kalem saygilar..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.