10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1117
Okunma
uzak ve yakın
uzak bir yerde kırıldın benden
limandan su alan beyaz gemiye
yitik kıyılar kadar uzaktın
tüy gibi kaldıran dalgadan yakın
aslında yüreğimden koparıldın
kavuşmadan ayrıldın,kucağım kucağında
burda kendimle kalarak yoruldum
nasıl uçtun toprağım kuş ayaklarında
hırs
hırs
iki başlı bir kurda benzer
insan içinde
bir ağzın dizlere tükürdüğü derman
gençlik iksiri
öbür ağzın yürekten kemirdiğidir
imge
okyanusta geri giden geminin
havuzunda kulaç atan imgeler
çıkıp bir derenin gerçeğinde
çimip sırtüstü durabilmeli
fahişe
sularda susuzdur onlar
uykuda uykusuz
ve bir adsız adadırlar
iki yüzlü denizin
akıntılı dibinden
efendiler boğulurken çıkılan
örneğin
güzel bir söz söylesen
yüreğimi dinlerdin
dünyanın bütün dillerinden
ellerimi tutsan
ellerim olurdu çinliler kadar
ellerini tutan
ve öpsen çöl ağzımdan
bir yaşam daha başlardı
öldüğüm yerden
ömer faruk hatipoğlu
(SÇY, hera, 2000)