Bazen depreşse de, kalp ağrıları
Her derde bir derman bulunur imiş
Kahırla dolarsa, aşk çağrıları
Gün gelip sevinir, gülünür imiş

Bilinmez sözleri sorduk geceye
Bütün duyguları sardık heceye
Salıncaklar kurduk biz en yüceye
Sevdamız orada, salınır imiş

Bu sevda göğsünde, uyur mu bilmem
Tuğralı mendille gözyaşım silmem
Buğra kanadında gel desen gelmem
Bazısı sözüme, alınır imiş

Canansa uğruna, ölsen değmeli
Gönlümü, yakınca, sevda yağmalı
Gözüne bakınca, güneş doğmalı
O anda hüzünler, silinir imiş

Kalınmaz diyorken, gönül köşkün de
Hiç yalan olur mu, aşka düşkün de
Doyumsuz haz vardır yâr’in aşkında
Bu yürek ikiye, bölünür imiş

Gelinmez dediğim, çöl bilir beni
Bülbülün konduğu, dal bilir beni
Bayrağın beyazı, âl bilir beni
Yiğit kem sözlere, alınır imiş

Delinmez gök kubbe, bin avaz ile
Bülbül gül dalına, geldi, vaz ile
Gül’e neler dedi, bir cevaz ile
Seven gönle kurban, olunur imiş

Çalınmaz türkünün, sözü sendedir
En güzel duygunun özü sendedir
Sevda arayanın gözü sendedir
Ferhat’ça şu dağlar, delinir imiş

Şu hasret dediğin, ateş kor değil
Seven yüreklere vuslat zor değil
Gönülden gören göz, inan kör değil
Lüzumsuz’um sazın çalınır değil
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ

BUĞRA: turna kuşu
VAZ: Konma, konulma
CEVAZ İzin Müseade