16
Yorum
42
Beğeni
0,0
Puan
2674
Okunma

...
sesi bir uçuruma düşer mi insanın
-kalbi göğe yükselirken-
...
yol ayrımındayız artık
bıraktım ölümün uğultusuna kendimi
yüzüne çevirdim süslü sokak levhalarını
otel odalarını, meyhaneleri
...ve yüzüme içirdim yüksek bir uçurumu
gülüşüm martılara simitti dün
ellerim mırlayan bir kediye palto
yağmurla bir ağızdan -şarkı söylemiştik-
dilimde su çiçekleri
gül-erken vurulur mu hiç.çocuk
yalan üzerine nasıl da yakışıyor
sanki yıllanmış ihanet
veya bir yılanın körpe mezara sokulması gibi
ah bu aldanış bin asırdır bana musallat bir cellat
oysa gülüşlerini samimi bulduğum yalnızca çocuklardı
-zira melekler şeytanı taklit edemezlerdi-
ve ben ne gömdüysem kendimden önce
senden sonra -gözlerine-
"dilsiz mektuplardı"
okumadın farzet...
de_soulmate