5
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1944
Okunma

Bilemesin kaç saattir bekliyorum nöbetini
Gözlerim yollarda uykularım firari
Ha geldi geçecek ha kapı telefon çalacak
Gökyüzü yerlere serilmiş sanki
Kirpiklerim örtmüyor gözlerimi
İki geyik sohbeti ederiz belki
Uçururuz gökyüzüne uçurtmaları püskülü püsküllü
Yakaldığın yerde öp sıkılmadan yüreğimi
Tellere tikenlere dolanma dolandırma günleri
Sım sıkı tut uçurtmanın iplerini
Yada bırak kırsın deli rüzgarlar
Gelmesin ertelenmiş o gara beklenen bahar
Bazan takıntı yapıyorsun kafama işte
İki kişilik de dolaşıyorsun gibi
Ağırdan satıyorsun kendini kal git der gibi
Çözemedim bir türlü içinde sakladığın bilmeceni
Bak gözümün bebeklerine, bak çekinmeden
Öyle yorgun öyle susamışım ki okşa başımı
Biraz ninni söyle uyur kalırım hayallerimle şimdi
Şimdi gidip de huzur içinde uyuyorsundur
Gelsem uzanmak için o serin dolu gölgeye
Beneklerimde kararan noktalarımı sıkarsın.
Üstüme başıma bakarsın bilmessin ki
Hangi tellere tikenlere dolanıp kalktığımı
Okuduğun roman kalmadı elimizin tersiyle iteledik günleri
Boş gevezelikler yaptık tanıyamadık günlerimizi
Koptu şimdi uçurtmanın ipleri
Kıyamadım sana hiç inci tanem.
Kıyamam yerlerde bulduğum gökyüzüm.
Öyle özlüyorum ki seni,
Çam ağaçları gölgesinde uzanmak istiyorum
Dünya malı imiş canı cehenneme
Fırsat vermedin ki gücüm yettiğince dökecektim dizlerine
Hep acele ettin geldiğn gibi acele gittin
Sahi sen hiç güneşleri sevmedin ki
kapalı kaldı hep perdeler.
Zamansız kulaklarını çınlatırım
Gözlerin üzerimde biliyorum püskülü püskülü .
.
.
5.0
100% (10)