Dar sokaklarda yürüyorum, başıboş
İçinde bulunduğum durum çaresiz
Eski tarih kokan binalar arasında
Unutmaya çalışıyorum geçmişimi
Belki de kendimi bulmak istiyorum bu şehirde.

İntihara teşebbüs,
Hayatı yeniden yaşanır kılar mı ?
Bilmiyorum, denemek lazım
Ölüm taciz ediyor kalbimi
Sıkıştırıyor,
Korkuyorum ama yüzleşmeliyim onunla.

Akşamın ılık yumuşaklığı bile
Yetmiyor sakinleştirmeye beni
Devam ediyorum yürümeye
Düşüncelerimi, huzur bulmak için
Yönlendiriyorum, olmuyor
Kaybolup gidiyor gecenin içinde
Bir caz saksafoncusunun dans eden
Notaları sızarken çok uzaklardan
Geceyi öpen sessizlikte.

Eskimiş kaldırımlarda,
Rüyalardayım dans edercesine,
Eski, yıpranmış, tarih kokan binalar
Her şey benim gibi eskimiş ve yalnız sanki
Karanlık ve ıssız sokaklarda,
Nedenlerim, niçinlerim, umutlarım
Sorguluyorum kendimi
Ayak izlerim beni takip ediyor, sessizce.

Uhrevi, bir huzur arıyorum
Hayatın rengi siyah beyaz
Kaderimin önüne geçememişim
Hiç bir şey değişmemiş, bıraktığım şehirde.

Puslu bir sonbahar gecesinde
Neyi aradığımı da bilmiyorum tam olarak
Belki kendimi, belki geçmişimi
Yaşanmamış çocukluğumu ya da
Çocukluk hayallerimi.

Yıldızlar da kapatmış ışıklarını,
Şehir hala uyukluyor,
Gece, kurşun gibi ağır
Taşıyamıyorum,
Beni ürkütüyor kasvetiyle
Korku filmi seyreder gibi kanım çekiliyor,
Harabe şehrin çökmüş duvarları
Ölüm sessizliğine bürünmüş,
Kıvrılmış, sanki beni de içine almış gibi...

Çerkez Kızı
24.04.2014-20.00