4
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
982
Okunma
Akşam üstü kapıya yaklaştı bir dilenci
Şüpheyle bakıyordu ona yaşlısı, genci
Ayakkabısı delik, üstü başı perişan
Yazı hiç yaşamadan belli ki gelmiş hazan
Çekinerek çalarken kapısının villanın
Gözünde tütüyordu aşı, suyu, sılanın
Evin beyi, hanımı kapıdan çıkıyordu
Hanım bu dilenciye kızarak bakıyordu.
Beyi fark etti bunu dedi bende dilendim
Yüce Hak kapısında gece gündüz dolandım
Önce ilim istedim içime istek verdi
Okumakla yol aldım gönlüm murada erdi
Sonra bir iş istedim hayır demedi Mevlam
Çalışıp, çabaladım oldu yat ile villam
Hayırlısıyla dedim güzel bir eşim olsun
Üç günlük bu hayatta candan yoldaşım olsun
Kurduk güzel bir yuva, güneş yüzlüm seninle
Birbirimizi sevdik ölümüne, yeminle
Çoluk çocuk dilerken yavrularımız oldu
Sağımız ve solumuz güzel çocuklar doldu
Ben dilendim Mevla’dan en güzelini verdi
Bu dilenci ne ister soralım nedir derdi
Sordu kısık bir sesle ne istersin bizlerden
Biraz gariptir halin sakınırsın gözlerden
Dedi ben seni duydum istiyormuşsun Haktan
İsteyince veriyor yaratıyor hiç yoktan
Ne kovar kapısından ne de kızarak bakar
Sende bende dilenci, gözümden yaşlar akar
Dilenci dilenciden artık neyi dilensin
’ Ey yüceler yücesi, sen her şeyi bilensin’
Boş döndürme kapından ben dilenci sen Sultan
Benden razı ol yeter kime kalmış eski han
Emine Yılmaz Dereci
5.0
100% (1)