0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1197
Okunma

Ben sekiz yaşındaydım o zamanlar
Bir yerlerde toplanır yüzümüzdeki gülümsemelerle
Aydınlatırdık geceyi
Gün geçtikçe daha da koyulaşırdı içimizdeki sevgi
Biraz semaverde yapılmış çayımızdan içerdik önce
Sonra saklambaç oynardık amca çocuklarıyla
Kışın ise kartopu oynardık sonra yakaladığımız kuşun etini yerdik afiyetle
Ben hiç düşünmezdim bir gün her şeyi unutacağız diye
Aklımın ucundan bile geçmezdi gülmeyi unutmak
Hep böyle sevdiklerimizle mutlu yaşayacağız sanırdım
Çocukluk işte
Evet, şimdi on sekiz yaşındayım biraz daha delikanlı
O sekiz yaşındaki çocuk hiç yok
O kadar da kolay anlaşılıyor ki bütün değişiklikler
Küçük bir düşünüş yetiyor sekiz ile on sekiz arasındaki farkı anlamaya
Ben bu akşam biraz düşünmek istedim
Düşündüm ve birer birer not verdim on sekiz yaşıma
Mesela saklambaç oynuyordum sekiz yaşındayken amca çocuklarıyla
Şimdi ise oynadığımız tek oyun kafa yarmaca
İşte tehlikeli oyunlara kocaman bir sıfır
Mesela birbirimize gülümsüyorduk bir yerlerde toplanıp
On sekizimde somurtkanlık aldı başını gidiyor dur durak bilmeden
Nereye gittiği belli olmayan davranışlara kocaman bir sıfır
Mesela sabahlara kadar sohbet ederdik tüm sevdiklerimizle birlikte
On sekizimde ise birbirimizin selamına hasret kaldık
Yaşamayı unutan güzel kelimelere kocaman bir sıfır
En kötü olanı da ne biliyor musun ey mısralarım?
Avladığımız kuşun etini yerdik kışın tat almak için
Şimdilerde birbirimizin etini yiyoruz üç kuruşluk dünya malı için
İçimi acıtan düşüncelere dalıyorum birkaç gecedir
Çocukluk başka bir şeymiş çocukluk saflık demekmiş
Çocukluk ağlatanları göremeyecek kadar kör olmak demekmiş
Keşke diyorum keşke sekiz yaşım tatlı bir rüya yerine
Ömür boyu devam eden gerçekler on sekiz yaşım ise
Acı gerçekler yerine uykumu bozan bir kâbus olarak kalsaydı