Ey dolambaçlı koca şehir
Yanına kalmasın diye söylüyorum
Mermerden mezarlarına kandığımı sanma
Gelirim gelmesini bilirim

Ağzımı bozdurma benim
Kulak ver göçmen kuşa
Caddelerin sokakların
her tarafın taş beton
Nereye sakladın ağaçları
Nerede güller bülbüller
Dikenler bürümüş, güllerin solmuş,
resimleri kalmış telefon kulübelerinde,
ve pullarında yapışıp kalmış yapraksız dallar
ve soğuk jetonlarında donup kalmış baharlar...

Ey sisler altında uyuyan şehir
Maviyi siyaha çeviren şehir
İnsanlar
Yoksulu, zengini
yalnızlık içindeler.
ve hayvansız
ve kuşsuz
ve çiçeksiz
ve merhamet isteyen
ve için için ağlayan ve yalandan gülen
aydını cahili
hepsi bir yerlere koşup duruyor
Farkında mısın behey koca şehir
güneş senin üstüne zorla doğuyor.

Sen de
Şehri paramparça eden yollar
Sana da söylüyorum
Bunca yıldır yürüdüm seni
Ben eskidim,
ruhum eskidi,
Kendini de benimle bitiren yollar.

Ey yorgun koca şehir
Şimdi beni iyi dinle
Yanına kalmasın diye söylüyorum
Sen mi hesap soracaksın,
Benim mi var senden alacağım!


Ya sana ne demeli saat kulesi
Beni dinler misin biraz
Sana sayıp durma diyorum ömrümü
Ne dönüp duruyorsun
Sıram ne zaman gelirse başım üstüne
Namerttir ölümden kaçan
Gelirim gelmesini bilirim.
Senden bir tek ricam
Mermer mezarlarına kandığımı sanma.

Mehmet Ali Elçin