8
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
1601
Okunma

Bir gülüş bir öpüşle dünyam tersine döndü
Gerçek aşktı insanı böylesi sarhoş eden
Onun olmadığı an güneş yüzümde söndü
Zannederim götürdü ardı sıra o giden
Zemheri vurur cana titrerim mücrim gibi
Yüreğimin düştüğü karanlığın en dibi.
Elimle közü tutsam yanmam her halde böyle
El yanığı geçer de yürek yanığı kalır
Nerde başlar gidişler nerde bitiyor söyle
Bu hüsran dağı taşı bazen de aklı alır
Sabah ayazı gibi çiğ düşmüş gözlerime
Silsem çapak bağlıyor kurumuş sözlerime.
Ela gözüm süzüldü yar ardına bakmaktan
Pişmanlık durur durur boğazıma sarılır
Ellerim tütün sarı yalnızlığı yakmaktan
Susmayı öğreneli dudak dile darılır
Alnıma döğme gibi işlendi sanıyorum
Silmeye uğraştıkça inceden kanıyorum.
Yüreğim darmadağın düşle gerçek karıştı
Toplasam bir kenardan dertler oluyor dere
Tam geçmişle gelecek derken ilk kez barıştı
Hallaç pamuğu gibi çevirdi attı yere
Zakkum çiçeği gibi içimden zehir akar
Dıştan güzel görünen özümde beni yakar.
Körebe oynar gibi gözüm ellere bağlı
Yakaladım sandığım soluyor her biçimde
Duygular sevda ile ince dallara bağlı
Ha koptu ha kopacak kıyameti içimde
Durup durup bakarım aynada gördüğüme
Sevda karası gibi gönlüme sürdüğüme.
Ayvazım DENİZ