hangi zamanlardasın sen şimdi ?
hangi mısraların mavi yüzünde yürüyorsun ?
karanlığın gölgesine çekilmiş yakamozları görmüyor musun ?
okuduğun kaçıncı sevda masalı?
hangi mevsimi yaşıyorsun şimdi?

bendeki zamanın durduğıu yerdesin,
bendeki mısraların zinlerme kaza yaptığı olay mahalindesin ,
söndürdüğün sevda ateşinin balkonundan bakıyorsun,
okuduğun yarı ıslak yarı yanık sevda masalındasın ,
nisanlardaki yağmurlarla yaşıyorsun ,

sahi sen becerikli misin?

sana kurulan zaman sarayımda yaşayamadın,
mısralarımı birleştirip gezemedin bendeki ilk bahar sokaklarında ,
şahit olduğun sevda masalının perisi olamadın ,
bende ki aşk ekili tarım alanların da gezemedin ,
bir eylüle daha gelemedik , aylar yitik...
zamanlar içimizden geçmiş..
mevsimler başka doğalara gitmiş..
bu şehir yalnız , bu şehir viran...
bir parça sensiz fragmanın , filmini çekiyor bu kalp ...
kalamadığımız şehrin en yüksek ve ücra köşesinden seyirciyiz şimdi...


Tamer YİĞİT