1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
757
Okunma
Leyla’yı, ilk, sinemada gördüm:
‘‘Dicle’’ sinemasında.
; ama
bir film kadar
kısa sürdü,
onu sevmem
- hâlbuki ne de güzeldi…
( II )
İsmini bilmediğim bir sokakta
karşılaştık Melis’le.
Yalnızdı; üşümüş gibiydi biraz da,
şimdi kimsenin bilmediği bir sokakta
Melis’le karşılaştık.
- ismi bile değişmiştir şimdi –
Bir şeyler söylemek ister gibi bakıştık,
sonra işte ben sevdim…
O yürüyüp gitti sadece;
benim bildiğim.
Bir arkadaşından duydum sonra:
Nişanlanmış;
pek istekli değilmiş,
hatta arkadaşına göre, geceleri
ağlıyormuş,
gözleri şişmiş
( III )
Gizem’i sevmem pek bir olaylı.
Bu kadınları anlamak zor!
Gizem’i sevmem pek bir gizemli:
Arkadaşımdı kendisi,
değer verdiğim bir arkadaşım hem de.
Bu yüzden onu sevmem pek bir gizemli-
ydi.
Söylemek istedim sevdiğimi ona bir gün;
beni sevdiğini biliyordum onun da,
bu kadınları anlamak zor!
Sevdiğimi söyledim ona en sonunda,
sevmem pek bir olaylı Gizem’i.
Sevgi dediğin, acı dediğin geçermişmiş,
hiç böyle iki arkadaş
birbirini
sevebilir miymiş?
Gizem’i sevmem pek bir acı.
….. kadar sürdü,
bilmiyorum acısı ne kadar
( IV )
Sonra bir ara ben:
Her gördüğüm kadına
âşık oluyordum
kendimi kaybetmiş,
bir kadının yüzünde
kendimi arıyordum;
ama hiçbir zaman
bir ayna olamadı bana,
bir kadının yüzü
( V )
Tiyatroya gitmiştim bir gün de.
Önümde, sağ çaprazımda gördüm Arzu’yu,
sorsanız tiyatroda ne anlatıldı,
yalan değil bilemem.
Ben onu izledim, Arzu’yu,
onu da sevdim, onu, Arzu’yu:
Uzun sürdü o biraz.
Öğrendim sonra bir
sevgilisi varmış uzun zamandır.
Eh o da bitti… Gitti
( VI )
Kısa sürdü benim aşklarım hep.
Buna bazen sebep
benim; bazen de…
Başlığını bu şiirin, aslında sözde
kısa aşklar koymalıydım;
çünkü hiçbiri gerçekten bitmedi,
bitemedi;
Oysa hepsini bir bir unutmalıydım