3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1597
Okunma
Sabah uyandığında sana
İlk güneş ’’günaydın’’ der
Uyandığında dönüp bakma arkana
Dünde hapsolsun aç susuz keder
Önce bir yüzünü yıka
Bencillik yapma, gülümse aynalara
Temiz güzel bir şeyler giy üzerine
Bak Leyla ablan her zamanki gibi penceresinde
Selam vermeyi unutma
Bilirsin küser bir hafta konuşmaz sonra
Hatırla pencerendeki çiçeklerin suyunu vermeyi de
Onlar da sanki hepsi birer Leyla
Küser bir hafta konuşmazlar sonra
Evden çıkarken kapıyı yavaş kapat
Kapının yanındaki (içindeki) çöpleri de unutma at
Dikkat et evdekileri uyandıracaksın
Bilirim kapıyı yavaşça kapatıp çıkacaksın
Evde her şey var ne alacaksın dışarıdan
Söylesene neler geçiyor aklından
Mutluluk alacağını mı söylüyorsun
Al tabi mutluluk bulaşıcıdır biliyorsun
Bir hastalık gibidir mutluluk
Sanki sorumsuz, elinde pamuk şekeriyle bir çocukluk
Bir hastalık gibi evet, önce kendin olursun mutlu
Sonra tedavisi de yok ki, olursun daha umutlu
Ve ’mutluluk’ etrafına bulaşır
Birisi dokunursa sana
Hiç beklemez ona da ulaşır
’’Mutluluk’’ küçük çocuk
Ellerinin içindeki beyazlıkta,
Çok uzaklarda arama
Aç bak ellerine
Sonra sür ellerini yüzüne gözüne
(gökyüzüne)
Kalırsan bir gün karanlıkta…