1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1297
Okunma

Herkesin uyuduğu saatlerde
Uykularıma düşüyorsun
Bir intihar şarkısı gibi
Bir bardak kaçak çay gibi
Ve bir kaçak tütün gibi
Rüzgarlı bir akşam
Sabahçı kahvehanesinde
Bir masa ile bir sandelye arasında
İçinde azıcık yağmur olan gözlerinin
Kirpiklerine değdiği bir an
Uykularıma düşüyorsun
Ak sakallı kimsesiz bir adamın
Yırtık bir ceketin içinde üşümesi gibi
Göğün kaldırımların üzerine düşen siyah gölgesi gibi
Nasırlı ellerin su toplaması gibi
Ateşin üzerine bir kova su döker gibi
Ölümün yaşamı terketmesi gibi
Ve kuruyan bir yaprağın ağacı terketmesi gibi
Herkesin uyuduğu saatlerde
Uykularıma düşüyorsun
Göğsü ağaran bir nehrin susması gibi
Diclenin fıratı özlemesi gibi
Fıratın dicleye koşması gibi
Güneş göğü adımlarken
Gün batımı kızaran dağlara yaslarken sırtını
Denize düşen yakamozu kucaklarken deniz kızı
Ve kuşlar yurdunu terkederken
Uykularıma düşüyorsun
Bir türkü dilime dolanmaya dursun
İçimden kurşunlanırım sanki
Sanki namluyu göğsüme dayamışlar gibi
Bir avcının ceylanı avlaması gibi
Dumanı yeni sönmüş bir sobanın
Kış gibi bir odayı ısıtması gibi
Çığlıklanan ölülerin mezar taşı gibi
Herkesin uyuduğu saatlerde
Uykularıma düşüyorsun
İbrahim DALKILIÇ
20/03/2014
04:00
5.0
100% (6)