Gökyüzüne somurtmuş mor etekli yıldızlar
Bir ağıt makamında kayar gece yarısı
Hüzünler kanat çırpsa serçe parmağım sızlar
Benim tek bir rengim var, kaçak tütün sarısı

Mor etekli yıldızlar bile göğe somurtuyorsa gönüle ne ağıtlar yakılır gece yarısı ve şerçe parmağı sızlatırsa yüzü de gözü de kaplar tutun sarısı...

Çapraz kafiye örgüsü ile işlenmiş bir 14 'lü hece örneği

Bir dörtlükten diğer bir dörtlüğe geçiş yapmadan önce devamında neler yazmış merak uyandırıyor şiir..

Dolunay iki büklüm gözlerimi ışıtmaz
Yüzsüz doğan güneşin yüzüne tükürürüm

Çok vurgulu olmuş şiir ve yürek demledi şiirin tadı


Hangi kalem öksürmüş, bilmiyorum kim yazmış
Ana fikri olmayan, önsözsüzdü hikayem

Şairin içini verem kaplatmışsa kalemi öyle bir öksürür ki ve ana fikri olmayan önsözlü bir hikaye vurgular çok güzel

Susarak iyileşen kırılmış gönül var mı ?

İncinen gönül öyle bir susar ki kimse daha konuşturamaz ama iyleşir mi sanmam? Aklına geldikçe yaşanılan ne mümkün susan gönülün üyü olması..

Ecel ile sevişen celladını kovar mı ?

Kovmaz efendim kovmaz aşk insanın yaşam kaynağı olduğu kadar celladı da olur ve can her ne kadar acıtsa da yine yüreğini törpüleyen celladını kovmaz.

Son dokunuş toprağa, ölümüdür son öpüş

Ne demiş Aşık Veysel benim sadık yarim kara topraktır...Of of beni benden götürdü şiiriniz


Çile tohumlarıyla ömrüm ekilmiş tarla

Her gecenin bir sabahı vardır çile zor gelir insana ama çilesiz de yaşamın tadı yoktur..

Ve şiirin finali mükemmel olmuş

Bana tebessüm gönder, kaldıysa aşk ısmarla

Ne güzeldir canın canana cananın da cana tebessüm ile aşk ısmarlaması...

Hece şiirlerinizi ilgiyle takip edeceğim..

Bir hececi olarak kaleminizi çok beğendim...

Şiire verilen ehemmiyet gözler önüne serilmiş...

Eyvallah!

Saygılarımla