6
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1413
Okunma

Kaç kaçabildiğin kadar,
Geçmişten esen, yüzümü yalayan
Ilgıt ılgıt esen o rüzgâr.
Dünler, bugün ve beni bekleyen
Ne varsa hazır olda bekleyen.
Cevapsız sorular bir bir karşımda dizilen
Aslında yanıtları zihnin derinliklerinde gizlenen.
Renkler asılı gökyüzünde
Siyah, beyaz, yer yer pembe
Ara sıra elimde bir fırça
Boyarım karanlığı aydınlığa.
Olmalı ve aydınlanmalı
Düşlerde bile siyah olmamalı.
Ne yaşanmışlıklar ne de hüzün
Bitti işte olmamalı esaretinde dünün.
Ya korkular benliği saran
Ve ihtimaller bir bir içimi kemiren.
Ah o zaman; hani sığındığım zaman zaman.
Yalan mı o da ne,
Ya gerçekler acımasızca üzerime gelen…
Varsın acısın canım
Ne fark eder,
Bildiğim yoldayım.
Suskunluk hani bir zamanlar can yakan
Ve sessizlik her daim hüzünden dem vuran.
Ne esaret ne mecburiyet
Varsa yoksa sığındığım O
Yaşamak için ve tutunmalı hayata
Sevgi ve inanç bana tek namzet.
5.0
100% (9)