4
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
4552
Okunma

Terk eyledik zorlanınca geçimden
Senden özür dileyim Harmandalım
Seni hiç çıkaramadım içimden
Gurbette ben sılayım Harmandalım
Yağız Atım Doru Atla yarışır
Koyun kuzu birbirine karışır
Hasretine gönlüm nasıl alışır
Ayrılığı böleyim Harmandalım
Büvelek tutar sığırı, danası
Sapta gıcırdar Adim’in kağnısı
Geçse de bin yıl yok olmaz anısı
Seni nasıl sileyim Harmandalım
Hatun anamın tarhana çorbası
Burnumda buğusu, nefis kokusu
Tandır çöreği damakta doğrusu
Lavaşına seleyim Harmandalım
Eşşek Deresi’nin başıysa başı
Gözümde tütüyor toprağı taşı
Varsın durmasın gözlerimin yaşı
Hangi derde ağlayım Harmandalım
Anam tarladan gelip davar sağarmış
Beni höllüklemiş, harman savurmuş
Hasretinle yaşamak meğer ne zormuş
Ben nereden bileyim Harmandalım
Zamanı geldi mi kangal kavgutun
Büyük Biçimlikte biçimi otun
Fakiri pazarda köyüne satın
Yalnız sana köleyim Harmandalım
Anam Babam ben yalnızım, mutsuzum
Buralarda boynum bükük öksüzüm
Çorak sular içilmiyor susuzum
Ağ pınardan kanayım Harmandalım
Çiğdemler, nergisler açtı soldu mu?
Ağ tepe de göbelekler geldi mi?
Ay deresi kuşburnular oldu mu?
Kimden haber alayım Harmandalım
“Emmimin ala öküz” çifte koşma
Çiğdemli, Bağlama, Karakaş, Eşme
Size doyamadım derdimi deşme
Hayaline dalayım Harmandalım
Bir Boz Koçum vardı, bir Karabaşım
Bir Gücük Zaarım, Kangal Keleşim
Koyunu Yatakta kurda vermişim
Ele bağcak dolayım Harmandalım
Dam başına kaşık at, gök gürlüyor
Dolaştık “Yağ yağmur, teknede hamur”
Duamız: “Ver Allah’ım ver bir sürü yağmur”
Pilav pişti, yağlayım Harmandalım
Madımaklar çıkınca haber yollayın
Düğünde halayda mendil sallayın
Ben sizden biriyim, hanede sayın
Kütüğünde kalayım Harmandalım
İnsem Dokurcun’a yemlik toplasam
Yumruk vursam düğünlerde hoplasam
Geçer belki o zaman gamım tasam
Niye böyle çileyim Harmandalım
Kavrama kavradım kalıç elimde
Ah! bu nasıl ağrı kambur belimde
Sırılsıklam oldum güneş tepemde
Alın terim sileyim Harmandalım
Cergeyi doldurdum, sapı denkledim
Haydi, dedim huylu dor’at dehledim
Eyvah! parladılar boşa hop, dedim
Ağza gem’i dolayım Harmandalım
Sulağın başında on deste yığın
Yığından yığına düşer bıldırcın
Çaresiz derdime yok mu ilacın
Temiz havan alayım Harmandalım
Tarlanda tapan, harmanda yaba’nım
Ekinde ırgat, sürüne çobanım
Sanma ki unuttum, sanma yaban’ım
Ben hep senin ileyim Harmandalım
Sana kanamadım ey Çatalpınar!..
Yüreğimde sönmeyen yangınım var
Uzanıp başında ölsem ne yazar
Zaten böyle dileğim Harmandalım
Bir Hacı yitirdi Kovalı Pınar
Ardından Kurbağalar vak vak ağlar
Acılar gördüm ben kardeş acılar
Derdi matem bağlayım Harmandalım
Dağlarında beyaz karlar yatarken
Ahırında mor kumrular öterken
İkindi de tandırların tüterken
Ocakta kül olayım Harmandalım
Yıllar yılı gurbet gurbet gezeli
Silinmiyor, silemem ki ezeli
Bir güzel vardı güzeller güzeli
Ona hala deliyim Harmandalım
Eğmiş fesi başta, börkünü sarmış
Eli nasırlanmış, yanağı yanmış
İnce bele gümüş kemeri takmış
Bir gözleri elayım Harmandalım
Anamın, Babamın, Atamın yurdu
Kalbimin hasreti, gönlümün derdi
Köfteyi, çöreği, sütü, yoğurdu
Şimdi nerde bulayım Harmandalım
Geçer gurbette ömrüm dolar sürem
Sılaya kavuşmak bir tek mefkûrem
Çıkam Cıncıklı’ya yüksekten görem
Toprağını eleyim Harmandalım
Gençleri toprağa veren olmuşsun
Nice acıları gören olmuşsun
Yıkılmış evlerin ören olmuşsun
Söyle nasıl güleyim Harmandalım
Karlı ayaz kışın, serindir yazın
Güzün öfkeli, sert eser poyrazın
Nedir bu kahırın, nedir bu nazın?
Etme kurban olayım Harmandalım
Ben bir fakir köylü, ben bir rençperim
Hüzün geldi yine doldu gözlerim
Bakarsın ansızın gelebilirim
Sana selam salayım Harmandalım
Doğduğum topraklar benim cennetim
Bu şehirde hiç mi bitmez kasvetim
Tuzlu ayranına, suya hasretim
Senin çayı demleyim Harmandalım
Susuz çöller gibi sana susuzum
Temiz havasızım, hem uykusuzum
Ayrılık benimdir, kaderim, yazım
Sorma zaten doluyum Harmandalım
Tarihte Özbek’im şimdi Sivaslı
Altınyayla kazası, Tonus aslı
Köyümün dağları dumanlı puslu
Zirvesinde kalayım Harmandalım
Nerde Mevlüt Çavuş, Ekizin Ali
Hasan Onbaşı, Küt Yusuf, Karemmi
Hepsi göçtü gitti, bu Dünya fani
Ben de senle öleyim Harmandalım
Bir seher vaktinde gelsem nagehan
Kurumuş çalına konsam bir nalan
Öterim o an "oh vatan, oh vatan"
Bir garip bülbülüyüm Harmandalım
Götürün ölmeden son kez göreyim
Harman savurayım, düven süreyim
Doğduğum yerlerde canım vereyim
Son misafir olayım Harmandalım
Usandım gurbette yorgun bizarım
Anadan Babadan yardan güzarım
Kucağını açmış bekler mezarım
Gelir sorgu Meleğim Harmandalım
Ekin biçtik Sulak, Ayderesi’nde
Özlemim hala o kağnı sesinde
Gürsel hasret gider son nefesinde
Naaşımla geleyim Harmandalım
20/11/2001
Gürsel YILMAZ