2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1075
Okunma
İşte geldik geçiyoruz
Söndürdük o kızıl ateşi de
Biraz ah biraz unutkanlık
Azcıkta bıkkınlık bitmeyen telaşlar da
Yürüdüğümüz yol kadar büyüdük
Aynı bıçak yarasındayız
Kanıyoruz işte ufak ufak
Doğan günü basıp ta umutla yaramıza
Ne seyrine daldık afaki gururun
Ne güzele doyduk
Ucundan sevdik işte
Gece ızdırabın da
Sönük bir mum gibi tutuşan askın
Yeşil bir patika
Delip geçiyordu tüm şehri
Boydan boya
Sen gülüyordun gülüyordun
Meydanlarda çocuklar
Alı al moru mor elleri ile koşuyordu
Bağırıyordu ürkek güvercinler
Balık olsak balık
Bütün dert bölüşülüyordu
Gece uzadıkça uzadıya
Ve
Ben mahir değildim
Puslu havada ıslıklar çalan
Altımızda asfalt ..
Akıp giden hırsız zaman
Kimi ihanetse sever bu havayı
Ürkek telaşlı
Şarabı kırmızı olacak
Ben tutsam elinden
Akan yıldızlar duracak
Bir hiçlikti bu
Ruhta hiçlik
Süngüsünde kalp
Öyle korkak
Karnınla içinle sevmek gibi
Duyarak telaşını ölümün
Yaşamak adice
Karanlık yol boyunca
Titreşerek tutuşan
Sokak lambaları gibi
Duyarak onca yalanı içinde
Kendimi de kaybettim
Ellerim değil ellerinde
Gözlerine bakamam
O çakmak Çakmak
Emzikte çocuk gözlere yakalanamam
Kaçmak ta değil
Fikir orospuluğu benimkisi
Doğrusu
İyiden iyiye kendimi de satamam
Varsın zihinde taslansın
O kederli analık sevda
Çok değil insanlığına ölmek
Çok değil
Bir göz yasında
Tüm ihanetleri gizlemek
5.0
100% (2)