2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1198
Okunma
Bir bakışı bakışa, zehir eden kaderi
Gözlerimden akıtıp uzandığım her sabah,
Nasıl silecek zaman ruhumda ki izleri
Bütün gecelere ben hep ah ! çekiyorum ah
Biliyorum acılar, bir bana imiş mübah.
Damarımda ezilip, giden günlere düştüm
İnlediğim bu şehir, alacak mı kahrı mı ?
Bir parça ümit için gençliğimi bölüştüm
Benliğimde barınan, hırs huylarken sabrı mı
Hangi güzel sancılar, delecek ikrarı mı.
Paradan nemalanıp, meydana çıkanları
Vargücümle yıkarak ayıklardım kendimden,
Yetim malı yiyipte canıma batanları,
Kimse kaçıramazdı o meşhur hiddetimden,
Ruhumun nişanesi, yeminli nefretimden.
Sancılı adam gibi hergün esvabı farklı
Sevinci ağdalanmış, dolaşıp duran benim
Toprağa el vurupta gitmekten yana haklı
Bir acıya bin verip sabah akşam inlerim,
Hep hüzünden ibaret perişandır günlerim.
Ölüm öğütlenirken, tadına doyulmaz can
Yasakları delmenin heyecanını sevmiş,
Bütün korkular ise nefis patladığı an
O içimde ki iblis, hep bu yüzden dirilmiş,
Ümit eden gözlerim, yalanla şişirilmiş.
Planlı ve vakitli işleyen ana mecbur
Satır arası arz’a uyanıp duran idrak,
Tükenip ayılmadan, bu beynime okunur
Binbir veballe nasıl çıkılır bu basamak
Zor geliyor bana zor, dert çukurunda kalmak.
5.0
100% (2)