6
Yorum
7
Beğeni
4,8
Puan
1844
Okunma
Bir çay içimlik, sıcak bir kış akşamı
Göğsümde ince bir ağrı ve sen fikrimin ince gülü
Yanlızlığım kadar siyah bir gece
Gece örtse üstümü günahlarımla
Gündüz aydınlatsa dünyamı, sevapların nuru kadar
Çocukluğum çalsa en olgun zamanımı
Yıllar meydan okusa, en deli çağlarıma
Şiir sussa, şair ağlasa, saçlarıma zamansız aklarda dolsa
Sevdalar hep sözde kalır
Delirir kalem, çıldırır sözler
Sayfalar dolar, satır satır aşk nağmeleriyle
Kalem gezinir dururda, sayfaların üstünde,
Ne şiir şirdir, ne şair o eski şair
Kalem susar, şair ağlar ama yinede
Sevdalar hep sözde kalır
Kahreder yanlızlığa, isyan eder sanki kalem
Ve, satırlara dökülür kelimeler
Artık, demir almak günü gelmiştir zamandan
Havada matem vardır, gözler yastadır
Şiir susar, kalem ağlar, şair yasta
Ve, sevdası hep sözde kalır
Kalmasın geride bir tek kelime
Artık söylenecekler söylenmelidir, susmak anlamsızlaşır
Satır satır mektuplar yollanmaktadır kimsesiz şehirlere
Mektup gider, cevap gelmez
Sevdalar hep, sözde kalır
Dünya küçük bir hapishanedir
Görüşmecisi, soğan almıştır
Karanfil kokarmış sigarası
O dünyada ,çiçekler gürültüyle açar
Çatma, kurban olayım çehreni ,ey nazlı hilal
Sözleri, yankılanır semada
Akla imkansız savaşlar gelir
Arıburnunda, Conkbayırda, Anafartalarda, Seddülbahirde
Binlerce şehitin, tekbir sesleri gelir yeraltında
Sanki, çatlayacak toprak, fışkıracak insan
En onulmaz yaralardan, akacak kanlar
Ve, bir anda şiir susar, şair ağlar
Sevdalar hep sözde kalır
Akla gelirmi Hendek, Uhud, koca Bedir
İstanbul, elbet feth olunacaktır derken
Bu söz için, toprak deniz olur, gemiler yürür üstünde ,
Diker surlara bayrağı. şehir düşer AMA
...........sevdalar hep sözde kalır
5.0
88% (7)
3.0
12% (1)