Gidene kal demedik, elbet yakışmazdı da
Gelirken ne haber verdin, ne kapı çaldın.
İzinsiz girdiğin bir yürekten,
Elini kolunu sallayarak çıkmak, ancak sana yakışırdı .
Duymasan da, görmesen de, bil ki perişanım.
Yüreğim bin yıllık bir savaştan çıkmışcasına ,
Harap, viran ve toz -duman.
Yaralarımın hangisi acil?
Önce hangisine müdahale etmeli, bilmez haldeyim.
Kalbimde açtığın onulmaz yaradan bahsetmiyorum bile.
Nasılsa kalbim.
Tıp dilinde umutsuz bir vakadan başka bişey değil.
Karşı konulmaz bir sevdadan yenik ayrılırken,
Savaş alanında, sanki binlerce kaybım vardı.
Bir yanım ağlarken, bir yanım gülen,
Ne yaptığını bilmez bir komutandı yüreğim.
Git şimdi! Bu yürek "han"dı senin için,
Bir süre konaklayıp tekrar gideceğin.
Git şimdi! Bu yürek bir limandı senin için,
Fırtına dindikten sonra, tekrar yelken açacagın.
Gidene kal demedik, elbet yakışmazdı da
Gelirken ne haber verdin, ne kapı çaldın.
İzinsiz girdiğin bir yürekten,
Elini kolunu sallayarak çıkmak, ancak sana yakışırdı.
Duymasan da, görmesen de,
....... Bil ki perişanım.....