bu öyle bir iş ki
dinden imandan çıkarıyor insanı
ve kan kusturuyor ortalığa
sağanak yağmur gibi tufan gibi bir şey
günah defterine bile sığmıyor
dağ taş ve toprak bile isyanda
usul usul işliyorlar saf dimağlara
inişe geçişte gitti ar edep ve haya
bu sakıncalı gizin içinin içini hiç bileniniz var mı?

kim bir bardak çay için aslını satar
bilemem ama
bir otun bile rüştünü ispatladığı bu ortamda
insan fıtratı niçin çözülemiyor
yüzler dönmüş bin bir bukalemuna
renkleri gökkuşağı gibi renge renk
insani değerler yere ayak altına düşmüş iken
zahirlerde dönerse gerçekler
bu tuhaf işin aslını astarını hiç bileniniz var mı?

mihman gelip de sahiplenmişiz her bir şeyi
büryan büryan döndürür dururuz canları
ne kaldı ki her şeyimiz açıkta üryan
yüreklerde hecr-i gam
kopmuşuz hayattın gerçeklerinden hayal olmuş visal
sönmüş artık leyl-i efruz bile
her yer zifiri karanlıkta kalmışken
dönme dönekliğiyle zehrini zerk ederken
iftirama koştuğumuzu hiç bileniniz var mı?

Bulandık kaldık karanlığa kem düşüncelerde
çıkar uğruna sis ortamına düşse de
kim kimi vurdu ya gitti uyuşukluğun uykulu hali
sağa sola laik ve laik olmayana
Kürt’e Türk’e Alevi’ye Sünni’ye
hiç halini ve isteğini sorup da düşünerek
haklının da hakkını hiç teslim edeniniz var mı?

ötekileştirilerek canları can ocağından
kalleşlik mi olmalıydı kardeşliğin bedeli
dolsun dolsun da keseniz ağzına kadar
verip veremediklerinin ceremesine sokulur mu fakir fukara
hadi al bende ki neyim var neyim yoksa maddi
peki manevi dalıma binmen de ne ki
toprağın sana verdiklerini hiçe sayıp ta
bulanık zihin trajedisinde
bu güzelim vatanın da hakkını hiç düşüneniz var mı?

kapalı kapılar ardında sürerken tüm pislikler
vicdanları ise leş artığı gaddarlığa
oyunun içine oyun yuvalanmakta iken
bin bir dua gönül ile bu vatanın evlatları
bir bir gömülürken kefensiz mezara
onları feda edenlerin hiç satılık olduğunu bileniniz var mı?

feryat figan gerçek ortada çırpınıp durur iken
kimse kimin ne olduğunu anlayıp seçemezken
susup kalmanın o acı bedelini
kan gölüne dönüşte binlerce can çığlık çığlığa yiterken
eline kürek kazma alıp mezar kazanınız olacak mı
bir kuruşluk haysiyet taşımazken vicdanlar
hakkın rahmetine hiç kavuşamayacağınızı bileniniz mı var mı?




(20.02.2014) AZAP…