Usuldan sessiz bir ölüm vardır
Farkında olmadan yitip giden/sözde bildiğimiz
Yeni bir güne merhaba diyerek başlamak/güzel olsada
Adımladığımız her yol/tükettiğimiz
Ayaklar yorulur/ayakkabıları eskittiğimiz
Teni örten urbanda eskir/lime lime dökülesi giysilerimiz
Hep aynı renktir alışkanlıklar/tıpkı ezber alışkanlıklarımız
Belirli gün ve aylarda olmasa /farkına varmadan ezberlediğimiz
Kimi zaman sabah selamları/tanıdıklara verilen tebessümlerin tortusu kalır
Hisleri var kabul edip/alışkanlıktır diye bileceğimiz
Renklere takıntılı alışkanlıktır/tercihlerimiz
Hatalar ayak ucumuzdan uzak/mişli geçmiş zaman tümcelerimiz
Bahar bir demet çiçek vazoda/ömrü uzatmak bir küpşeker kadar emeğimiz
Ölümdür usul sessiz yol alan/her nefese saklı yaşam dediğimiz
Var olmayana düş kurmak/nede kolay/gerçekler gelinceye kadar
Günlük gazeteye bakmak kadar kolay/bilgiye sahipliğimiz
Kandiller yanmasa/yolu aydınlatanda olmuyacak
İnce ruhumuza/soft yalın güzeliğine el neder/surları çekeriz
Gurur bu/yüklenen ağırlığın altında ezildiğimiz
Bir dahamı geleceğiz/deneyimleri buzdolabı kapısına not düştüğümüz
Usuldan bilip/bilmemekten geldiğimiz/ölüm dediğimiz

İş yolunda kulaklıktan dinlediğimiz müzikler
Sıcak sabah kahvesi bol köpüklü olsun istekler
Vazoda solmuş çiçeği değiştirmekse bahar
Bırak/cevap arama/soru sormaya değmeyen denemeler
Bırak gelişim mühteşem olacak yaldızlı kapıları açmayı
Oysa;herşey mühteşem/bir adım önce yada sonra
Yağmurda ıslanırken/korkmayana...