Vaktin hangi seherinde ateş olup yerleştin serime
Özüme düşmüş yangın gibi yaktında kalbimi
Seviyorum seni şimdi bu kadar

*Senden önce
Hicran karası gecelerde
Yüreğime ninniler mırıldanıp uyuturdum gözlerimi
Sonra cemre değdi saçlarıma
Sabahına şefkatle okşadın
Hep ellerin sandığım
Titrediğim
Ürperdiğim
Cehenneme uyuyup cennete uyandığım

Sevda türküleri dolandı dudaklarıma
Rüyalara daldığım
İnandığın
Duygularımın nida’sına seda’n can verdi
Gelişine ömür adadığım

Heybemde taşıdığım masallarda
Delik deşik yalanlarla avuturdum gülüşlerimi
Sana hiç sezdirmedim
Ciğerimin kahkahasına sessiz bülbüller devşirdiğimi
Pusuya yattı sevinçlerim
Yeniden hayat buldu öpüşlerim
Tozu dumana kattı gelişlerin

Ve özlemek varya seni
Hani kudurmuşcasına deliren y/anlarım
Sağa sola çatışlarım
Sesinin uzaklaştığı bu şehirde ölmek gibi birşey kalp ağrılarım

İstersen hep sus sevgili
İstersen b/öyle seveyim seni
Ben seni susarakta anlarım

Aşk’ım
Ciğerime milyon kez nefesini içirdim
Aşk’ın ruhuma mıhlandı

Ben seni öyle böyle değil
Ben seni bambaşka
Ben seni doyumsuz
Ben seni büyük bir aşkla sevdim

14 Şubat 2014
Kevser Baysal // Yüreği Sürgün





Şair dostlarımdan gelenler:

babilin asma bahçelerinden bir çiçiek gibi kokusu gibi geldin ruhuma iliştin
kaç defa çığlıklarımı astım sensiz taş duvarlara
öykünmedim ..yılmadım..yıkılmadım
hiç bir zerrem sensiz olmadı ---sen varkende--sen yokkende
ki eceldi bana her gidişin
ki bayram sevinviydi bana her gelişin

Nurettin ÖNDER

__________________________________________

Bazen
öylesine içten soluyorum ki
o satırları
geçmişe dönük nevarsa anılarda
bir bir yaşatıyor yaşıyorum

erbensalim