Günaydın;

Odamın kapısının arkasında dizlerimi çekmiş ‘özledim’ ninnileri besteleyerek
uyutmaya çalıştım ağrıdan uyuşmuş tüm yanlarımı.
Bu gece de ıslattım yastığımı, dünün karnını tekmeledim.
Zamansız baş veren gelişleri tavan arasına kaldırdım.
Ya erken yahut geç kalıyordum yakalamaya çalıştığım her ipin ucuna.
Kahve kupalarına sığınıyorum şu an, şu dakika, avuçlarımı ısıtıyorum.
Kaçırıyorum yarınları…


İyi günler;

Ah Golha nasılda tırmanıyorsun ruhumun merdivenlerini,
İçimde ki boşluklara tutundurma beni.
Biraz bahar olsun biraz ağıtlı yağmur taneleri.
Bırakma kanadı kırılmış serçeleri,
Avuç içlerim biraz terli.
Kâğıttan yapılmış bir uçağım, göğüm sen ol emi
Burası fazla gri…

Yolsuzluğa bak Golha
Belki, gidiyorumdur
Belki, çat kapı geliyorumdur
Belki, sırtımda taşıyorumdur yaşımdan büyük ömrümü
Belki, bilmiyorumdur ne halt edeceğimi kendimi
Belki, kimselere görünmeden ölüyorumdur Golha
Belki de sadece yürüyorumdur…

Yoruldum Golha,
Gök yarılır, başıma ağlarsa
İpin ucu boynuma sarılmazsa
Göz kepenklerim erkenden açılırsa
Yarına dair umudun varsa
Görüşürüz…


İyi geceler;

İyi geçen gecelerin varsa…

Suna GÜLSOY