0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
796
Okunma
DARACIK SOKAK
Eski bir eve taşınmıştın
Tokmağı vardı kapının
Evinizin yolu daha asfalt olmamıştı
Daracıktı sokağı
Çocukluğumu hatırlatan elmalar sarkıyordu bahçelerden
Sahibi görmeden aşırıyordum çocukluğuma
Canı çekiyordu hınzırın
Âşık olmayı öyle güzel anlatıyordu
O heyecan
...Yakalanma korkusuyla atan kalp
Komşular toplanmıştı
Dedikodu yapıyorlardı bana bakarak
Yakışıklı çocukmuş kimin için geçiyor buradan
Yok canım ne yakışıklısı
Heyecandan ter basmış onun parlaklığı
Birazda sabi anlamaz aşktan bu
Gençliğimi bırakıyorum bahçelerin dikenine
Köprülerine eksik kalan yanlarımı atıyorum
Bir nefeste izliyorum seni
Bir kez daha göremem diye
Aşkla savaşıyorum
Evinizin suları yel değirmen
Kazanan su mu ben mi bilmiyorum
Temizleniyorum kirimden
Ne çabuk dağılıyor saçların başka bir eve
Daha dün gelmişsin bugün yoksun
Ateş yakıyorsun biraz ilerideki birkaç katlı evde
Benden imar izni almadan hayatına kat çıkmışsın
Yüreğimle çakmışsın tahtaları çivilerini yüreğimde unutmuşsun
Dönüşü yok bu batışın
Tokmağını evimizin kapısına bırakmışsın
Her dövülüşünde
Kalp atışım giriyor içime
Nefes nefese kalıyorum
Kim o
Benim ben
Âşık olmayı özlediğin
...............,,
ODAMDAKİ YOLCULUĞUM
Yazı odamda devamlı bir sen varsın
Göndermek istemesem de
Çıkıyor bazen annem
Babam toprağını özlüyor
Odam yolculuğa pek uygun değil
Küçücük
Bir tek duvar halısı var
Zaman yolculuğuna uçuran
Baba hatırası
Kokusu
Çocukluğumdan kalan tek şey
Bu aralar annem duvardan indirdi
Küçümsenir oldu duvara halı asmak
O günden beri benim yolculuklarımda azaldı
Nasıl olsa bekleyenimde yok artık
Matrak olmayı pek beceremem
Sende aksilik çok gülersin bilirim
Korkarım
Ağzı güzel laf yapan bir şairin şiirine girmene
Sende gidersen
Odam bomboş kalır
Kim gözlerimdeki yıldızları parlatır
Kalemimi açar yazım bitmesin diye
Her şairin mutlaka kenarda başka bir odası olmalı
Gücü tükenirse sığınacağı
Gelenlere kapının açık
Gidenlere kapalı olacağı
............
,
İLK AŞK
sıcaklığı
yokluğunda bile kalbime dokunuyor
sıranın
kim olduğunu bile bilmeden sevdim seni
ilk tanışmamızdı
size bir soru sorabilir miyim cümlesi
alnımdaki heyecan terleri
size ilk hediyemdi
sonra koşarak sizden uzaklaştım
o kadar ateş doldurmuştu ki
ellerinizin ellerime ilk değişi
yangınımı dostalarıma boşaltmak için koşturdum kilometrelerce
haftalarca uyku girmedi gözlerime
kapatsam gidiyordun
bilinmez bir yere
haritaya bakıp sana yakışan yerler seçiyordum
öyle güzeldin ki
sana yakışan bir yer bulamadım
olsa olsa istanbul’lu dedim
öyle ya
hem bizim gibi ikiye ayrılmıştı
hem de sevgim gibi
tarihin derinlerinden geliyordu
her renkti
bir ümit koparmak için gözlerinden
aylarca bekledim sınıfının kapısında
varlığımı bile fark etmeden
yanımdan geçip gittin
oysa sana yazdığım ilk şirimi verecektim
ilk aşkım isimli
adın adımın önüne geçmişti
yüzün yüzümün
ismimi soranlara korkuyordum
senin ismini vermeyi
gizli hazinemdin
kimsenin bilmediği
ismini söylediğimde
seni paylaşmaktan korkuyordum başkalarıyla
sen benimdin
yaşadığım bütün acılara
hayatın bana armağanı
seneler geçti hâlâ benimlesin
aşkınla dolu dünyam
artık istesem de değişemem
seni sevmek alışkanlığım oldu
seni unutunca bir parçamı yitiririm
belki karşılaşırız diye
yine geliyorum
seni bıraktığım yerlere
olmasan da ne gam
sen hala yüreğimin sırasında oturuyorsun
......
5.0
100% (1)