3
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1321
Okunma

derin derin çektim bugün de seni
intihar nöbetlerini unutarak...
saat kaçtı?
zaman nerede takılı kalmıştı?
onları da unuttum..!
düşürdüm seni bugün de
damla damla toprağa.
kokuna bulandı yine penceremin önü,
sobamı biraz daha ateşledim,
çayım daha da dem alsın diye.
sen, ben ve zaman iyice birbirine karışsın diye
peki şimdi...
şeker gibi erir mi acılarımız da içinde
ne dersin?
günah gibi içimdesin.
bin tövbe çeksem de,
asla inkarım değilsin.
sen benim tadımsın,
her sabah yudum yudum içtiğim çayımsın,
nefesin yerine ciğerlerime doldurduğum cigaramsın.
şimdi gel de bana günahı anlat ...!
sen ben yok...!
uzak yakın yok..!
hele zaman..... o hiç yok..!
hangi masalın zamanı belli ki?
yaşarken yazılır asıl hikayeler,
dillerden köprü kurulur,
hiç görmeyen gözlerle.
eller uzanır binlerce metre ötelere
sarılır kollar sımsıkı
içine çeke çeke hasretin kokusunda...
şimdi söyle; hani yokluk nerde?
bazen kavga ediyorum düşüncelerimle.
delirdin sen diyorlar bana delirdin...!
sen aklını çayla mı demledin?
tuhaf geliyor böyle anlatınca..
ama...
ama...
bilmiyorlar işte bilmiyorlar...!
o çayın içinde bir başka ben var,
hiç okunmayacak masalımın kahramanı var.
işte bilmiyorlar...!
yalnızca deliliğime dil sürüyorlar.
varsın deli desinler bana
umrumda değil ki
onların gördükleri dünya...!
şimdi söyle hangimiz akıllı, hangimiz deli..?
rahat bırakın artık beni
çekilin fikrimin köşesinden
koca bir kitap var yüreğimde okunacak.
günahlarınızda sevaplarınızda sizin olsun.
benim daha gözlerimden geçecek çok masal var
ya SEN.....
ne zaman geçersin ki, düşlerimin önünden? /NergizA/
5.0
100% (6)