Gün ışığını indirir
açılır kapılar bir bir
bizim kapımız ziyamız belli ve bir...

minarede dilsiz salalar gibiyizdir

hastane koridorunda ilk sitem
doğmamıştı Bahadır’ın
kollarında ben diyorsun ki
"bu mudur senden istediğim"
hakkınrahmetinden sual olunmaz


yaşımın üçüdür
alnımıza atılan ilk dikiş
balkondan düşen kırmızı top
acısı hep aynı taze yara


altı yaşımda mı başlamıştım ilk okula
herkesin annesi babası yanında
beni babannem götürmüş
kırık lambanın içinde kırmızı kalem tıraş
ve öğretmenim Nuri...

yaşımın onudur ve başkadır Eskişehir
karı ilk defa tanırız
porsuk, bademlik odun pazarı
hepimizin askerliği
beraberliğimizle aklanan şehir

helozonik kalem, simli kartpostal
hangi yılbaşıydı o
gülen anne gülen baba
sanırım hep bayram olan zamanlar
sonra biter gurbet
memlekette bekliyordur türlü dert
Çaka- başkent sonbahar kış
lise kapısında son bakış
uluborlu... beyazın önümüze yeniden serildiği şehir
kızlarla geçinmek zor gurbet acı
dudaklarımız morararak yutklunuruz o beyaz zehri


yaş 23
bahtın karası sayfasında bekler ve göz yaşıyla okunur
baba evinden son ayrılşış
beyazlar içinde
ve gözyaşının üstüne yürüyerek
her ateş yanar ve küllenir
kül olduğunda babanın dizleri dibindesindir hala
ve annenin ümitvar şarkılar

--- bilirsin bütün şarkılar yalandır---ı


bu gün yüzünde umut
gözlerinde kekre bir saadet
gülümsemek yakışsada çehrene
hüznün taburları omuzlarında
apoeletlerini sök ey bahtiyar kumandan
saltanatın acıdan açılır bir bir
tadından sual olunmaz


iki cihan saadetim sesinin tünellerinde
sen konuş ben ağlayayım
senden sonrası gurbet
sonrası zehir
aç kanatlarını gölgende dolanayım


al yanaklı nur yüzlü bulutlar düşle
eserse incitirse bağışla
iki örgülü saçları kırık bir şehrin eskitilmiş sokaklarında
kakülü nazlı
sen fıtrınaya borana bağışla

gök turuncu toprak kahve
dokuz iklim dokuz şafak
hilallerin halayları yarım kalmış
kırık ezgiler teneşir başlarında
ölmüşlerini topla

rüyamda gördüm
tabuta sürülmüş yüzün
diyorsun ki babalar ve kızları içindir gurbet
ne olur, ne olur baba
ya benide götür ya sende gitme
ölürsen ölürüm anla...