Gördük kuyudatı aşikâr beyan,
Kuldan da gizlisi Allah’a âyan,
Elini sürmeden matikle sayan,
Yükleyip kutuyu yavru kediye,
Abdestsiz namaz da, kılar mı dersin?

Kömürü görünce şuuru kayan,
Şeyine kıl olan gönüllü bayan,
Kefenim dediği perdeye şayan,
Secdeye kapanıp, etse tediye,
Sol boşalır sağı, dolar mı dersin?

Fitneyi fesadı umuma yayan,
Gencecik fidanın canına kıyan,
Her gün bir önceki sözünden cayan,
Azrail gelende çıkıp Cudi’ye,
Dumrul’u üstüne, salar mı dersin?

Helalden bıkıp da haramı yiyen,
Yetimin hakkıyla tok karnı doyan,
Yükünden azade deveyi soyan,
Münker’e Nekir’e verip hediye,
Sorguda kopyaya, dalar mı dersin?

Zemzemle her sabah, yüzünü yuyan,
Akılsız başını secdeye koyan,
Hak yoldan ayrılıp İblis’e uyan,
Cennette tapulu hurim var diye,
Sırata yan yolu, ular mı dersin?

Kiniyle intikam hevesi duyan,
Vatanın milletin altını oyan,
Kiminin gözünde kahraman noyan!
Dünyalığa tamah, edi büdiye,
Cehennemden nârı, çalar mı dersin?





DOSTLARDAN İNCİLER :

EL CEVAP
Sanırsın sütten çıkmış ak kaşıklar,
Hüdâ’ya değil dirheme aşıklar,
Dillerinde dört kapı kırk eşikler.
Yetim hakkından kalırsa bakiye,
Cehenneme odun, olur mu dersin?.............Bekir GÜÇLÜER