11
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1753
Okunma
beni bu sabah
kaldırmışım iki kolumu da,
tutunmuşum açık bir kapının üst pervazına
gibi düşün beni bu sabah bir turna …
geçen yüzyılın ortasında yazılmış bir romanın
arka sayfasından başlamışım sanki okumaya da
anlamadığım bir cümleye gelip saplanmışım gibi
köşesinden yaprağı özenle katlarken düşün beni
sancılı doğumlarıma giderken, yol yolumun yarısı
gökyüzünde felsefe kuşları kanatlarını çırparken
takılmadan mavinin bilinmez katlarının derinliğine
kulaçlar boyu yükselirken bir yanım kuşbakışı ah
masamın başında gülümsüyorsun gibi bu sabah.
beni, hemen şimdi
bırakmışım kendimi boşluğa da
gölgesi sana vurulmuş bir bulutun dudaklarında
gibi düşün, beni şimdi bir gökkuşağında …
yeni öğrendiğim okul şarkısı, tellerinde bozuk düzen
karıştırarak kumları sahilden, dalgalarını denizlerin
topladığım her istiridyenin içinde bir inci tanesi
mum hangisini aydınlatıyorsa orada bulmuş rengini
hiç karşıma çıkmamış bu karanlıklardaki tünelin ışığı
mücadelem yaşamaktan yana, özgürlük aklımda değil
nelere gülüp ağlayacağız, neden olacak ölümlerimiz
okunmamış hangi kitap, oynanmamış oyunlar seni
çıkaracakmış bir gün karşıma düşünür gibi düşün beni
beni yarın mesela
göbek bağımdan hala bağımlıyım da
atmaya çalışırken ilk adımlarımı yeryüzü ayak altında
gibi düşün beni yarın sabah, vurma …
CEVAT ÇEŞTEPE