17
Yorum
33
Beğeni
5,0
Puan
5180
Okunma

"Hallâc-ı Mansûr nerelerdesin? Gel de dertleşelim..." demiştim…
Meğer sineme mihmân… Hâlleştik de,
Dedi Hallâc-ı Mansûr:
- "Dil’in yandı mı gülden?
Tamu, cennet-ü sürûr
Hâlleşen yoksa hâlden.
Hakk’ın rahmeti pek çok,
Beşer akla esrâr yok,
Takva yay’ındaki ok,
Kurtarır kıyl-ü kâl’den.
Her an, sırdır, sınavdır,
Şeytân avcı, hem avdır,
Çile bir kutlu vav’dır,
Nûrlar doğarken tülden…
Hisler yârdir, rûya yâr
Sükût et… Varsa ağyâr…
‘Hiss-i kable’l vuku’ var
Dost ulaşır menzilden!
Evvel nûruz, ahir nûr
Âşkın Kevseri billûr
Nâmım Hallâc-ı Mansûr
Yolum geçmektir, kuldan!
O verir ve O alır,
Şükredene Yâr kalır,
Mihmân mihmânı bulur,
Tadılır aynı baldan…
Nasiptir ol muhabbet,
Melekût’te şahadet
Hidayet ve hidayet
Her cenahtan, her koldan…
Beyâzî cân hâl buydu…
Mahlasını kim koydu?
Ezelden takdir O’ydu…
Yazar ummânı çölden!”
Beyâzî - siyahtakibeyaz
15.01.2014 22:57
5.0
100% (30)