10
Yorum
24
Beğeni
0,0
Puan
1444
Okunma

Kurşuna dizilir sesler
uzar büyüsü sağır kuyularda.
Düş(me)mek için
çırpınarak döner sana
tekrar tekrar yalnızlıklar...
Ve başlar yazmaya
barikatlar engel değildir yazana.
Hiç uğruna harcanmaz duygular
gasp edilir gözlerde uyku
Saplanır kirpiğe
hüznü tülle örten acılar.
Acemi mahkumdur
serbest cümleler
faili meçhul sayfalarda.
Saçılır ilk rüzgarda yeminler
değer uğruna vurulur harfler.
Siyah beyaz isyanlar
kan ağlasa da...
Düğüm düğümdür kelimeler
dolanır boğaza ıssızlıkta.
Şahlanır düne ait hikayeler
acemi terzinin ellerinde hayaller...
Hiç bitmeyecekmiş sevgiler gibi ...
Kayaları yumuşatan kavgalar gibi...
Bereket olup açlığı yok eden bulut gibi...
Sessizliğe ses olan yasaklara isyan gibi...
İdam fermanı verilmiş ipe dizilmiş halkım gibi...
Şöhret zurnacılarını fener alayına davet eder gibi...
Vurulan harflerin şıkırtısı söner sabaha
hayat susarak yazdıklarımda benden yana...
Okunaklı çıksın diye iç sesleri
döndürürüm takvim adlı tekeri.
Suskunluğa bozarken yeminimi
sonuna kadar açarım perdelerimi.
yemyeşil bir gökyüzüne
sarmalarım düşlerimi...
Ferda Özsoy