5
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1870
Okunma
Üstümüze yağan kar taneleri,
Gök yüzünde uçuşan ateş arabaları
Kıyamet koparırcasına bize haykıran
“Yeter uyuduğunuz uyanın artık”
Dercesine özgürlük senaryoları sunan.
Kimler görebilir tılsımlı gecenin ortasında
Uykusunda gezen insanı.
Ve de niçin gezdiğini kim bilir?
Nasıl anlatmalı, nasıl! bilemem ki
Çaresizce gecenin bir yarısında
Ateş arabalarına bindiğini.
Tüm insanlar bilmem kaçıncı uykularındayken,
Bazılarımızın ateş arabalarına bindiğini
O şehir senin, bu şehir benimkisi diyerek
Ömürlerini ateş arabalarında geçirdiğini.
Neyin nesiydi bu ateş arabaları
Tuzu kuruların cesaret edip binemediği
Bilinen ve kanıksanan en güzel yaşamların
Kristal ışıklı saray salonlarında değil de,
Karanlık şehirlerin dehlizlerinde bittiğini.
Ateş arabalarıdır bunlar, ne durabilir,
Ne de yere inebilirler.
Gerçeğin kekremsi sırrı belki de onlardadır
Onlar ki hep hayal sandığımız,
Gerçeği arayıp bulmak isteyenlere,
Gerçek ve anlamlı sunumlar yansıtan
Cömert, yardımı ya da yargıları kesin
İnsanı denetleyen ateş arabalarıdır onlar.
KEMAL POLAT 29.12.2013
5.0
100% (7)