41
Yorum
34
Beğeni
5,0
Puan
4088
Okunma

feryatlar bir felaket rüzgarıyla çarpışıyor
yüreğim paralansa da
tahmin edemem ki hangi rüzgar bizi kavuracak
her yön toz duman
gelen çarpıyor giden çırpıyor
şu istikametten mi buradan mı yoksa akıl karışıyor
ruhumda annemden boyanmış bir kişilik
yüreğimde yalnızlıklar
şükrü bilip şükrü söylerim
bir biri ardı sıra vururken gariplikler
bu esinti de bir başka
sallıyor kökümüzden bizi
bizi sarsan ihanetlerin çekincesinden
ölüm ölümde hırlamaya ne hacet
dedikçe hortlayıp duruyor yabani
elimizden çektiği yetmiyor ona
bizde bu aptallık olduktan sonra
delice bir yaşam da doğup ölseydik ya
akıllının nesi var
tuzak kokularından başka
tezekten türemiş bir koku
ısıtınca soba da bizi
duygular birden bire yumuşuyor
her görünen görüntüsü gibi değil dese bile gerçekler
Maraz kaplı bir kâbusla
uyanırız yarı uykudan her sabah
Kendimize gelmeden karanlıklar boğar boğazımızı
Biz bunun için mi geldik buraya
öylesine gelemeyenlerin bedduası arşı titretirken
ben o denli
hâkim ve savcı gibi saran
beddualardan da çok korkuyorum
yaratana sığınarak
gafletin delâleti fırsat verirken küffara
elbet dönme bir fırsat yakalanacak
hiç mi düşünülmez ki bu millet
yazık değil mi bu toprağa
Bağışla sen ya rab!
affı bağışlayan affetmek için çırpınırken bile
biz hala inat ederiz affedilmemeye
beddua değil dua et
haydi yüce milletim gel haydi!
Aptallığımızın yok olma vakti
bir kerecikte olsa birlik ve dirlik için sen de dua et
(24.12.2013) AZAP…
5.0
100% (39)