15
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
2392
Okunma

Soğuk taş bir zeminde yatıyorum uzanmış
Gidişinin hayali gözlerime dalıyor
Daha önce git diyen sana olan nazan mış
Dilim ağzım içimde bir put gibi kalıyor
Kıvranıp duruyorum rüzgar da ki dal gibi
Nehirde sürüklenen başı boş bir sal gibi.
Üşümek nasıl bir şey yokluğunda anladım
Bedenim parça parça buz dağı’na dönüştü
Her güneş doğuşunda yara gibi inledim
Dile gelen yaralar acı acı konuştu
Seyrüsefer ederken içimdeki gel gitler
Kenarda bekleşiyor gurur denen yiğitler.
Rüzgarın saçlarıma hızla vurup kaçışı
Sanki senli günleri gözlerime seriyor
Ayrılık çiçeğinin zamansızca açışı
Yüzümde usul usul nedenini soruyor
Bilmediğim döngü de dönüp dönüp dururum
Asılsız sorularla şu gönlümü vururum.
Umutsuz bir bekleyiş durağımda yeşerdi
Dalları sürgün verip boynuma dolanıyor
Halbuki daha dündü içerimde yaşardı
Şimdi kopuk düşlerim kapı da dileniyor
Nevbahar gözlü aşkım silinirken maziden
Mutluluk azalıyor dengesiz teraziden.
Bir elim yokluğunu sarmalarken hasretle
Bir elim varlığına mıh gibi çakılıyor
Yüreğim yalvarırken merhameti nusretle
Sanki damarda kanım yavaşça çekiliyor
Gurur yiğitleriyse atı alıp kaçıyor
Cengaver yalnızlığı sol yanıma saçıyor..
Seyrüsefer: Gidiş geliş,trafik
Nevbahar: İlkbahar
Nusret: Allahın yardımı
Ayvazım DENİZ
5.0
100% (21)