Sıcak ev hazır yemek,
çay desen
güzine sobanın üzerinde
demini çoktan almış
Kucak dolusu meşe odunu
dönüşürken küle
mahalleyi duman sarmış

Sarı kafalı çocuk okuldan gelmiş
Annesi ak pak evladım derken
kedi yalasa doyarmış yüzünü

Babanın nasırlıymış elleri
kimse görmemiş
Kadın
en çok nasırlı ellerini sevmiş kocasının,
şefkatle dolanırken saçlarında

sevinçleri sığmamış
iki oda bir salona
Sırtında orlondan örme yelek
ayağında naylon terlik
düşmemiş hiç güzelliğin derdine

Ah o kadın
ne aşklar yaşamış
bacası ha yıkıldı ha yıkılacak gecekonduda
Üstüne üstelik hiç ağrına gitmemiş
mum damlaları dökülünce eteğine,
karanlık gecelerinde


Adam en çok kadının mum kokulu eteğini sevmiş
pazen kumaştan çiçek desenli
Adam en çok kadının mum yanığı ellerini sevmiş
Nasırlı ellerinin içinde bekletirken


Gülnur Ateşoğlu