23
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
2174
Okunma

bir başlasan
lâğımları patlayan sokağın
gelirsin üstesinden kadınım
yıkarsın kirli giysilerini
herkese açık çeşmede
nasılsa akarsu pislik tutmaz
akıp gider sulara sarkan
söğütlerin önünden
yetmez tencere tava çalman
bir iki dize şiirle
dik tutmaya çalışman belini
vatanın beli iyice bükülmüş
yaşlı bir dede, nine gibi
iyi görmüyor gözleri
kekeliyor, söylerken derdini
dışarı çıkman gerek dedi birileri az önce
senin elinden yoğrulacak bu vatan
yükselecek yukarlara bayrağın
umutla dalgalanacak
çocuklarına, torunlarına
senin söylediğin marşları onlar da söyleyecek
yurt sevgisiyle kabaracak yürekleri
dağ başını duman almışken
oturup bakmayacak
bir yerden başlamak gerek
usulca çizerek bir kıyısından bu resmin
dağlar, denizler, çiçekler derken
mutlulukla gülümseyen insanlar yurdunu
çizmek gerek
kara bir leke kondurmadan hiçbir yerine
alarak göğsünde inleyen ahları
aç açık kalmayan çocukları
oyuncağa gözü tok
makarna yağa tav olmayan anneleri
alıp da yanına
kendini olabildiğince güçlü
yaşayabilmeli herkes
müzikle ya da ne bileyim oyunla
sanatla yani özdeşleşerek
betonlar kırılmalı
ağaçlar devrilmeli değil
bir başkasının eline vermeden bayrağı
öylesine bağımsız,öylesine özgür
yürümelisin
nasıl yürüyorsa
bir çocuk annesine!
20. 12. 2013 / Nazik Gülünay