28
Yorum
29
Beğeni
5,0
Puan
1974
Okunma
Dost; falcının elinde şakırdayan fal taşı
Ne renk çıkacak diye, içimde kor ürküler.
Hasis elleri titrek, kuzguni gözler şaşı
Dudağımdan süzülür, o tanıdık türküler.
Güfteleri hüzünlü, gözyaşlarıysa yavan
Karşıma diktiği ruh, ayağı aksi avan
Arından yer yarılır, sabrımı ölçer tavan
Benimle bir ezilir, o tanıdık türküler.
Bir nebze avunurum, hayâllere dalınca
Başka türlü neylesin, gönül naçar kalınca
Bir yudumluk keyfimi efkâr yeli alınca
Tabağıma dizilir, o tanıdık türküler.
Topaklanmış derdimi saç üstünde bazlasam
Taze olanlarını küpe koyup tuzlasam
Ne zaman ki; dillenip için için sızlasam
Benden fazla üzülür, o tanıdık türküler.
Bahçeme dost girince, açmaz oldu gülleri
Heyhat; boşyere kanıp, dost belledim elleri
Hüzünle tanışınca kekeç olan dilleri
Bülbül gibi çözülür, o tanıdık türküler.
m.ziya dinç
17-12-2013
5.0
100% (31)