İşte tam bu saatlerde
Başımı alıp gidesim gelir
Çok uzak diyarlara
Herkesten uzaklarda
Kendimle başbaşa kalasım gelir
Bu yürek yarası ondurmaz beni
Başımı taşlara çalasım gelir
Deli deli eserde rüzgarlar
Fırlatır yükseklere alabildiğine
Başımda kavak yelleri eserken
Enginlerde seninle birlikte uçasım gelir
Seni düşlerim hep yanımda
Hayallerimi süsler gülüşlerin
Hasret yakmaya başlar
Ve kendimle başbaşa kaldığımda
Geçmişe doğru uzanırımda
Seni hatıralarımda bulurum
Tüm güzellikleri yeniden
Seninle birlikte
Hatıralarımda yaşarım
İşte tam bu saatlerde...

İşte tam bu saatlerde
Sensizliğin acısını duyumsarım içimde
Bir anda akşamın hüznü çökerde yüreğime
Sana hasret geçen günlerimi düşünürüm
Mehtabı seyre dalarım
İşte tam o anda
Aniden bir yıldız kayar gözlerimden
Sana benden haber uçururcasına
Birden aydınlanırda gökyüzü
Belirir güzel yüzün
Mehtap parlaklığında
Ellerimi uzatıp latifce
Dokunmak isterimde yüzüne
İncitmekten korkarcasına dokunamam
Geçmişi hatırlarcasına
İki damla yaş gözlerinden süzülürde
Damla damla akar yüreğime
Silinmez bir iz bırakır
İşte tam bu saatlerde...


18.11.2007