Adı bende saklı kalan sevda
Yaşam hızlı yaşam acımasız
Bazen gül bazılarına da dar ağacı,

Gül ağacından sandalım
Dimağım da dolu yeniçeri lerim,
kör karanlıklar içinde
Uzaklaşıyorum uzaklaşıyor um,
Buralardan anlamsızca rotasız ca.
Yok yolumu gösterecek bir fenerim.
Sırf adı gitmek olsun işte.
bir çit puslu gözler bakıyor mühürlü gözlerime.
üzerinde binlerce ok her bakışlarımda
batan yüreğime.

Yanıyor sakat parmaklarımın arasında sigara
Yükseliyor duman, duman hayallaerim bulutlara,
Gözlerin gibi puslu, puslu

Yol ayrımındayız bir yol var gidilecek
Çarpmadan kayalara kayalıklara,
Sis var fırtına da sana kalsın bu liman,

Son fısıltı rüzgarlara,
belki olur ya iletir diye sana

Düşünme ayrıntıları
Kıyısından geç yaşamın.
Şimdiki yaptığın gibi al yaşamdan tadı
İzin verme hiçbir müdahalelere anan baban da olsa

Her şey olmuş puslu bir
Turuva atı.

Sandalım rotasız yüzen deryalar da
Ağzına kadar su dolu kayalıklarda
sen dolu işe sensizlik de derya.

İsyan da yeniçeri lerim
Yıkılıyor bir bir kallerim

Çekiyorum son nefes kalan pörçüğü.
Ağzına kadar dolmuş gül sandalım


Yol ayrımı işte ben dinlemeden
kimseyi çizmiştim rotamı
Kaybolan Puslu puslu gözlerinde.
.
.