En sıcak vuslatın
En derin hasreti



dilenen gözlerle
baktım ardından
avuç açıp
ağıt yaktım mimozam

aramızda cılız bir sukunet saklı
kelimeler yasaklı bu gece

meydan okurken dudaklar
feleğine dünyanın
kısa buluşmalara
minnet eder her yanın

kırık dökük bir hayat
görünmez bir duvar
yosun tutmuş küf kokar
tuhaf kalabalıklar

sokaklar soğuk
yollarım ıslak
bedenim yorgun
ayağım çıplak

gözlerimde keskin bir inat zerresi
hayalimde küçük vuslat süresi

sesimiz kısık
şarkımız eksik bu gece

pervasız yolumda duran
bildik engeller
ansızın kanadımı kıran
bildik bir kader

lütfederler belki
sahil kenarındaki
rüyalarda yaptığımız
o ahşap evi

pencereden bakarken
gözü yaşlı bir peri
yolunu gözler yokluğun
bekler merdivenleri

çığlık atar düşünceler
sensiz odada
nasıl mutlu olurum
nefessiz darda

koyu kahve hasret
çökmüş göğsüme
vuslat kayıp gecede
karanlıkla elele …

seni arıyorum. ...

Tamercan 7 ARALIK 2013