düz duvara tırmandı kedi kaçtı adımlarına içine kapanık umutları açılmaya adaydı dağlara acı dadandı
kanadı dağlar kanatlı dağlar kartal kanatlı ferhat’tı adı ferhat dağları
sırtlandı umutlarını bir de aşkını güç geldi kollarına şirin’den ağrı yüklendi ağır mı ağır kayaları yüreği çatladı dağların
susamıştı halk su uzak bir düştü bu dağlardan çok uzak şirin ardında tutsak bu yıkılmaz dağların önü yas arkası yas
usta yüklendi kollarına umuda dağa aşka yarıldı dağ
dövüldü örsle çekiçle demir bir dünyaya yetecek su olukları zorladı ağlar atıldı üstüne ferhat dağlarının ahları yakalandı ah’ü zara üstleri yağmalandı
şirin, tencere tava çaldı bu masalda çocuklar, kadınlar düdük öyle bir su çıktı ki akın akın insanlar sordu ferhat kimdi tek başına kim verdi bu dağlara adını sırrına kim erdi
yoluna düştü insanlar sorunlar dağdı, dağğ dağ dağ üstünde üç beş ağaç değildi sorun
soluk alamıyordu ferhat şirin
kadın kız düştü yollarına dağların kimi yaşadı kimi öldü!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bir ata sözümüz vardır: '' At ölür meydan kalır, yiğit olür şan kalır ''
Bazı insanlar vardır ki onlar ölseler de şanları, namları kalır. Bu insanlar hak ve halk yolunda olanlardır. Ferhat hak ve halk yolundaydı. Derdi Sadece Şirin olsaydı o koskoca dağları delen adam bir yolunu bulup Şirin'i kaçırmaz mıydı? Derdi halka su getirmekti.Şirin de işin bahanesi olsu sadece.
Her kimin ki derdi Hak ve halktır şurası biline ki mutlaka o kişi öllse de yaşayayacaktır.
dövüldü örsle çekiçle demir bir dünyaya yetecek su olukları zorladı ağlar atıldı üstüne ferhat dağlarının ahları yakalandı ah’ü zara üstleri yağmalandı
şirin, tencere tava çaldı bu masalda çocuklar, kadınlar düdük öyle bir su çıktı ki akın akın insanlar sordu ferhat kimdi tek başına kim verdi bu dağlara adını sırrına kim erdi
yoluna düştü insanlar sorunlar dağdı, dağğ dağ dağ üstünde üç beş ağaç değildi sorun
soluk alamıyordu ferhat şirin
kadın kız düştü yollarına dağların kimi yaşadı kimi öldü!
hâla kuruludur çadırları!
4. 12. 2013 / Nazik Gülünay
Şirin tencere çaldıysa kadıya şikayet gitmiştir...))) Her zaman ki gibi mükemmeldi severek okudum haz aldım üstadım Yüreğin kalemin susmasın _________________________________Saygılar
günaydın Islak Soğuk bir gecenin sabahında Kurşuni gökyüzü ağlamaklı Kayışdağı sisli ve nemli Bakışları meraklı Kimdi benim koynumda barınmak isteyen yürekli diye
Anlatım mecazide çook şey ifade etti güzeldi tebrikler şairem
en büyük entrikalarımızda Tazminat sonrasında Türkiyede oluşturulan mason cemiyetlerinin ektiği tohumlar oldu ki, en çok ekilen yer malesef ki izmir ilimiz... Kenevir gibi bir nesil yetişti orada, içlerinde temiz dinine düşkün, inançlara saygılı olanları var yok değil sözüm bu meclisten dışarı ve tanıdıklarımdan bahsetmek istiyorum; büyük bir çoğunluğu nasıl bir ilişki içindeler ki tek sözleri Atatürkçüyüz, onun izindeyiz. Asla Atatürkçü değiller ve olamazlar yaşam şekillerine bakılınca Atatürk kalksa suratlarının orta yerine gerekeni yapar bundan çok eminim. Yaşam şekillerine bakıyorsun yaşlısı da dahil ve yeni neslin üçte ikisi her gece barda gönlüm hovarda..sorsan Türklüğüne yakışıyor mu..sana ne be kardeşim bu hayat benim değil mi diyor..ahkamını da kesiyor. Bakımsız saçlar, kirli suratlar,el ayak kir içinde adına entel mi diyorlar ne. kıçının yarısı görünüyor, birde dövmesi var( ayeti kerime ile haram ve lanet edilen) böylesi birinin mantığı ne olacak ki elbette tencere tava çalacak ruh şeytanına satlık birde masonluğa...Tencere ve tavaları ne ses getirdi bir israilliyi bir ermeniyi sevindirmekten başka .. ve Güzelim Türkiyeye de ses olduklarını sandılar öyle mi? , Allah verdi de yapılmak istenende oyun zamanında bozuldu...Sanatçı müsvetteleri;( gerçekten müsvetteler), her biri bir şey söylediler. hele Ayşen Grudanın ben de bir çapulcuyum dediğine güler misin ağlar mısın..elbette yıkıp dökene çapulcu denilir ne denilir ya. kahraman mı denilir....çapulcu ile kahramanı bir gösteren bir zihniyetin senin bu şiirini beğenmesini de bekliyemezsin, hem ABD ye laf söylerler hem AB ne sonra kıçlarından ayrılmazlar avrupalıyız diye. Bu ne lahana bu ne turşu demezler mi adama ..Görülen o ki, Tencere ve tava kafalılar hepsinin de tek bir derdi var o da islam dinine düşmanlıktır.Gözlemlediğim budur
Bu; bir şiire yapılan uzun bir yorumun bir kısmı. Sevdiğim, yazılarını okuduğum bir şairdi. Ve ben İzmir'liyim. Ve biz Gezi'ciyiz, biz Taksim'iz, biz yurt. vatan yolunda şehit olanların/ölenlerin yanındayız.
Biz;
tüm insanların kardeşliğini savunuyoruz, biz her insanın insanca dinini yaşamasını, ibadetini yapmasını savunuyoruz, biz sömürüye karşıyız, emekçinin emeğinin karşılığını almasını, aldığı maaşla ay sonunu nasıl getireceğini düşünmek yerine karısı/kocası ya da sevgilisi, arkadaşları ya da çocuklarıyla sinemaya gitmesini, kitap okumasını, tiyatroya gitmesini, ülkemizi gezmesini savunuruz.
Biz; hakça bölüşüm isteriz, biz kardeşliği savunuruz, doğaya önem veririz.
Bu uzunca yorumun tümünü siz yazdınız sandım. Bu kadar uzun yorumları sevmiyorum. Söyleyecek sözün varsa, yazı bölümü var, git orarada söyle derim böylesine.
Ben de gezi direnişi sırasında evin balkonundan, penceresinden tencere tava çaldım. Özellikle AKP'nin konvoyu evin önündeki caddeden geçerken.
Her partide, ya da kurumda aşırılıklar, uyumsuzluklar vardır. Yine de neyi desteklediklerini bilirler. Kimsenin yaşam tarzına, inancına karışamayız. Lâiklik ve demokrasi bunu gerektirmez mi?
Bu yorum yazan arkadaş çok yanlış düşünüyor. Tencere tava çalan islâm dinine düşmanmış. Bu durumda benim de böyle olmam gerekir. Ben dinine bağlı bir müslümanım. Müslüman olmayanlar insanlara hoşgörü göstermeyen, düşünceden korkan, üç kişiyi bir arada görünce tomaları hazırlayanlardır. Poliste gezi eylemleri sırasında cinsel tacize uğrayan kadınları görmeyi onları kahraman ilân edenlerdir. Din görüntü değildir. Bunun içeriğinin doldurulması gerekir. Çolğunu çocuğunuve hatta akrabanı yaptığın çıkar ilişkilerine dahil etmendir.
Neyse, sanki bu yazdıklarımı yazının muhatabı okuyacak.
Ben bildiğim türküyü çağırırım,
hem de bildik makamda, insan makamnıda.. Taksimde yükselen kadın-erkek, insanların birlik içindeki direniş öyküsünde.
Yoruma teşekkürler düşündaşım,
bu yazıyı okuyup da daha fazla kişinin canını sıkmak istemiyorum. bu yüzden etkili yorum seçmiyorum.
Bu uzunca yorumun tümünü siz yazdınız sandım. Bu kadar uzun yorumları sevmiyorum. Söyleyecek sözün varsa, yazı bölümü var, git orarada söyle derim böylesine.
Ben de gezi direnişi sırasında evin balkonundan, penceresinden tencere tava çaldım. Özellikle AKP'nin konvoyu evin önündeki caddeden geçerken.
Her partide, ya da kurumda aşırılıklar, uyumsuzluklar vardır. Yine de neyi desteklediklerini bilirler. Kimsenin yaşam tarzına, inancına karışamayız. Lâiklik ve demokrasi bunu gerektirmez mi?
Bu yorum yazan arkadaş çok yanlış düşünüyor. Tencere tava çalan islâm dinine düşmanmış. Bu durumda benim de böyle olmam gerekir. Ben dinine bağlı bir müslümanım. Müslüman olmayanlar insanlara hoşgörü göstermeyen, düşünceden korkan, üç kişiyi bir arada görünce tomaları hazırlayanlardır. Poliste gezi eylemleri sırasında cinsel tacize uğrayan kadınları görmeyi onları kahraman ilân edenlerdir. Din görüntü değildir. Bunun içeriğinin doldurulması gerekir. Çolğunu çocuğunuve hatta akrabanı yaptığın çıkar ilişkilerine dahil etmendir.
Neyse, sanki bu yazdıklarımı yazının muhatabı okuyacak.
Ben bildiğim türküyü çağırırım,
hem de bildik makamda, insan makamnıda.. Taksimde yükselen kadın-erkek, insanların birlik içindeki direniş öyküsünde.
Yoruma teşekkürler düşündaşım,
bu yazıyı okuyup da daha fazla kişinin canını sıkmak istemiyorum. bu yüzden etkili yorum seçmiyorum.
usta yüklendi kollarına umuda dağa aşka yarıldı dağ
dövüldü örsle çekiçle demir bir dünyaya yetecek su olukları zorladı ağlar atıldı üstüne ferhat dağlarının ahları yakalandı ah’ü zara üstleri yağmalandı
GÜNAYDIN GÖNÜL DOSTU İNSAN ; ŞEHZADELER ŞEHRİ AMASYADA GÖREV YAPMIŞ HER YAZ TATİLE GİDEN VE GÖNÜL BAĞI OLAN BİRİ OLARAK ŞİİRİ VE MANZARAYI ÇOK ÇOK BEĞENDİM....GÜZEL VEDE ANLAM YÜKLÜ BİR DUYGU PAYLAŞIMI VARDI HER ZAMANKİ GİBİ...YÜREĞİNİZ VEDE KALEMİNİZ DERT GÖRMESİN..YÜREKTEN KUTLARIM ..EMEĞİNİZE SAĞLIK . SELAM VE SAYGIMLAAŞI
başlığı okuynca her halde Nazik şairim bizim leyladan esinlenip ferhat serisine başlayacak ama devamı daha derin konulara değindi daha insan yanımızdı şiir.... alkışladım kaleminizi şairim her dem saygılarımla
Size dediğim gibi bir Ferhat şiiri yazacaktım. Sonra aklıma yıllar önce yazdığım "Ferhat dağları"şiirim geldi. Kimbilir hangi defterde- onu bulamayacağıma göre yeni bir Frehat dağları şiiri yazayım dedim.
Size dediğim gibi bir Ferhat şiiri yazacaktım. Sonra aklıma yıllar önce yazdığım "Ferhat dağları"şiirim geldi. Kimbilir hangi defterde- onu bulamayacağıma göre yeni bir Frehat dağları şiiri yazayım dedim.
O dağlar benim dağlarım biliyor musunuz ? Amasya dağları... Bun dair çok şiir okudum ama bunun lezzeti başkaydı. Hem bir Amasyalı olarak hem de şiirsever olarak kutluyor ve teşekkür ediyorum.
Bedirhan Gökçe Zara'nın bir programında anlattı; Tayfun Talipoğlu'na sordum dedi, Türkiye'yi gezdin, en çok beğendiğin şehir hangisi ? Tereddütsüz Amasya dedi, dedi... Ve Amasya'ya gittim hayran oldum dedi. Sizi de bekleriz...
Bedirhan Gökçe Zara'nın bir programında anlattı; Tayfun Talipoğlu'na sordum dedi, Türkiye'yi gezdin, en çok beğendiğin şehir hangisi ? Tereddütsüz Amasya dedi, dedi... Ve Amasya'ya gittim hayran oldum dedi. Sizi de bekleriz...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.