0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
801
Okunma
Ne zaman görsem havalanıyorum
füze hızıyla yapışıyorum tavana
sonra yine
yerdeyim
zınk
olacağı buydu
ayağım yere basıyor
bin parça oluyor
bölünüyor dağılıyorum toz şeker misali
insafsız yer çekimi
oysa havalanmalıyım
yerden kesilmeli ayağım her gördüğümde
insan isterse bu durumda olan birini toparlamaz mı
dostça
birini görüyorum amfiteatr’da
meğer değilmiş miyim ben
görmek karanlıktan kurtulup kavuşmak gün ışığına
o
o işte yine orada
salon alkıştan kırılıyor
aşk’ın bilmem kaçıncı basamağında
Yürüyorum insan olmaya
akıl şeytan kalp melek
bile bile bilerek
olur mu ki ihanet
özür dilerim kalbim
emanet yine de aklım sana
o orada o yaratıcım diyerek
ben bildim iman ettim kaç kere kaç kereler
sana döndüm
döndüm kalbim döndüm
yüz sürdüm tavaf ettim
yaratıcım orada diyerek
kaç kez günü batırmışım
yalnız ve ağlamaklı
şaşkın büyülenmiş ve yorgun
sus kalbim sus yorma beni
nedir bu heycanın
bu yükselişin bu mücrim misali titreyişin
bu yok oluş onunla hemhal oluş
ahh yer çekimi
dünya tuzağı
birden bire kararıyor gözüm ve zınk
yine yerdeyim
başım dönüyor
bu kez başkayım
başkalaşıyorum
demek böyle mi oluyor sevmek
paralanıp paralanıp ölememek
hiç bir yere sığamamak
havalanıp havalanıp sonra yine akıbet
çakılmak yere
bir bahçe ve beyaz bembeyaz çiçekler serpiştirilmiş bir yol
o yoldan geçeceğimi bilmişler gibi
beyaz çiçekler
ve ve kirlenmemiş bir aşk
yani sere serpe
yani yerle bir
yani platonik
o gün gelecek mi
ne oldu ki bana onu tek
diğer her şeyi çift görüyorum
özür diliyorum kalbim
yine de aklım sana emanet
Yüksel Nimet Apel
17/Kasım/2013/Pazar/Bodrum
5.0
100% (4)