yine öyle bir gün
aklın selâhiyeti yorgun bıçak
yine kafesi kemiriyor koca aslan
uzanmış soluna yatıyor öyle
bir aralasam dilimi fırlayacak alçak



yalpaladıkça aksi aksi
görmüyor
ki; kırık kuşların pervânesi
iyi tanıyorum seni nankör telepati
iyi biliyorum
bu bonkörlüğün en ısrarcı hâlini
bu kaçıncı diriliş aynı ölüye
bu kaçıncı dikiliş aynı cenâzeye
ne çabuk çürüdü o hatıra
unutuldu o takvim vehâmeti
tam kasımın on biriydi


..............................................................



yine öyle bir gün
duruyor öylece
aynadaki mişli tırnak izleri
kulakları sağır ederce o serenat
eğreti adımlara direnen bolşevik
sürgünde kaybolmuş sapak
kucağında göğermiş sancılar
sapla saman karışık şeytan tarlasında
zaman dilencidir hep
bağdaş kurup oturur
emellerin ıstırap nadasında
"teri soğumamış ayrılık sonrasında"


insanız sevgili
unutacağız
seveceğiz
sevilecek çokça
çoğalacağız ağız dolusu
boşalacağız yürek yüreğe



tırpanlayacak hayat bileklerimizi
sömürecek belki
söndürecek
gıcırdatacak dişlerimizi
toza bulanmış kağnı gibi çiğneyecek
hassas dileklerimizi


usanmayacağız ama
yılmayacağız
unutacağız çokça
utanmayacağız asla
seveceğiz
umacağız
boşluğa aşk olduğunda bile
gömeceğiz bileklerden ellerimizi
umacağız ki yeşertsin tanrı bahçemizi



öyle bir gün gelecek ki
kıldan köprüde kesişecek yollar
ne yolları tutabileceğiz o vakit
ne duyargadan sayılacak kollar
susacak musallat olduğumuz şarkı
atacak üzerinden bizi derin bir uyku!
tan zamanında bir ıslık
tam zamanında!




sığınacağız cümlelere
yazacağız
okuyacağız
seveceğiz inadına
hiç aldırmayacağız
birini vurmak her zaman suçtur
yazacak kitaplar
birine vurulmaksa!

(bâzen bir seyir tepesinde kaybolur
insanın aklı. unutur yaşadığı yeri
gerçeği. hayat her zaman bilinci
açık insan ister yanında.
sevmek birinci derece bilinç kaybı değilmiş gibi!)




o vakit
hatırlayacağız
göğe açık avuçlarla

ki;
bizler birer dilenciyiz
Tanrının sevgi ormanında!





ToprağınSesi






( naçiz karalamama ses olmak isteyen dostlarım varsa
cansız dizelerim ellerinden öper)




.