12
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1205
Okunma
Bir darb-ı meseldir hayat demişsin
Bu öğüt bir ateş kor geldi bana
Cennette Havva’yla buğday yemişsin
İnan ki Cehennem zor geldi bana
Çakallar sararmış dört bir yanını
Bırak ta manada, sözler yarışsın
Yanlış da gerçektir kur mizanını
Dilinde dolanan tatlar karışsın
Neler olduğuna ermez mi aklın
Hür göklerde gezen nefes değil mi
Titriyorsa eğer, gönlünde saklın
O aşk sancıları, enfes değil mi
Günü kirletenler olur mu iflah
Öfkeye yenilen insana yazık
Mühürlü kalplerde olur mu salâh
Öz Vatan da gönül olmasın ezik
Deli boran,tipi ruhu sarmasın
Yüreğim ağlasın içini döksün
Tufanlar gönlümü dağa vurmasın
Yalanlar önümde gelip diz çöksün
Gölge karanlıktır, güne baş eğmez
Bebeler gülerken anne ağlar mı
Sanma ki mutluluk kahırı boğmaz
Şu gülen çehreler kara bağlar mı
Şimal yıldızımsın ağlamam canım
Boynum bükülür mü semaya bakıp
Yüreğim dağlayıp, çağlamam canım
Bir darb-ı meselle sinemi yakıp
Adım adım tükettim bak şu ömrü
Gün yirmi dört saat TURAN diyerek
Türk’lük sevdasında biz bir çift kumru
El ele ey canan, birlik gülerek
Lüzumsuz diyor ki sözümün özü
Kızıl elma davam hedefim Turan
Nasıl yakar nasıl bu sevda közü
Yesevi izinde,rehberim Kur’ân
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
5.0
100% (15)