14
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1148
Okunma

yıldızlar yağıyor
bardaktan boşanırcasına
her kuytu
her kaldırım
yıldız yağmuru…
hüzünlü şarkı gibi
içiyorum gözlerini
tadı tuz
asılıyor
müptezel yokluğun kirpik çitlerine
-geceler sensiz yoksul
-zengin kederler arsız-
sızarken kapıdan
şavkı hicranın
aşina acılar birikiyor
deltalarına damarların
mısralar ağlıyor
kafiyelerde yalnızlık dağ
yapraklar üzerine
düşüyorken sonbahar
-göğümün dalları kırık
esmer bir kuş soluğum-
-tutuşurken bir yanım
alev çemberinde
ayaza kesiyor diğer yanım
zemheride-
suretin
burnumun direğinde sızı
yansıyor aynalara
nasıl berrak
nasıl bir içim su…
durdurun!...
kayıp giden zamanı
ayakları geri gider akrebin
yelkovan sus pus
siyah orkide düşleri takıp koluma
düşüyorum
dikenli patikalardan
hicran çukuruna
göç ediyor
ışığı sönen gözlerim
doludizgin koşan bulutlarla
senli diyarlara
imlerime kazılırken acılar
belleğimden siliniyor
yitik anılar
usa vurmuyor
dibe vuruyor şiir…
AA