7
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
2192
Okunma

Dışından içeri başlarken gurbet
Boğulur fikrinin sokaklarında
Ne bir kelepçe tak ne de azat et
Geçmişini topla duraklarında
Her adım sesinde başlarken savaş
Yalnızca ruhundur cephende sırdaş
Sükûtu öperken muzdarip telaş
Diş izleri kalır dudaklarında
Yürürsün yürürsün menzilin artar
Menzilin arttıkça sabrını tartar
Başını sımsıcak hasretin örter
Çuvaldız dolaşır şakaklarında
Karanlık karanlık sükûttan demir
Güneşten balçıktır çığlıktan emir
Tek tek saçlarından dökülür ömür
Gözyaşı delirir yanaklarında
Gurbet bu cisimsiz cisimlere eş
Hep yekûn içinde isimlere eş
Ey hüzün artığı yorgun çilekeş
Kim bilir ne çıkar şafaklarında
Zamandan zamana başlar geriliş
Bir devr-i hazândır yere seriliş
Ezel mi ebet mi sende diriliş
“Gel” sesi çınlarken kulaklarında
__________Makberî……01/11/2013…..22:15….İst